Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/758 E. 2014/5994 K. 05.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/758
KARAR NO : 2014/5994
KARAR TARİHİ : 05.03.2014

MAHKEMESİ : Konya Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 04/04/2013
NUMARASI : 2012/479-2013/225

Taraflar arasındaki eda davası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı bankadan yetkilisi olduğu şirket adına ticari kredi kullandığını, geri ödeme yapılamadığından, davalı banka tarafından emekli maaşı hesabına dava dışı şirketin ödenmeyen borcundan dolayı blokeler konularak maaşının haksız yere kesilip virman suretiyle diğer hesaplara aktarıldığını, SSK 121 maddesi uyarınca yapılan işlemin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek emekli maaşındaki blokenin kaldırılmasına, haksız tahsil edilen 3675,26 TL nin istirdadına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacının dava dışı şirket yetkilisi olarak hem de şirkete kefil olarak davalı bankadan genel ticari kredi sözleşmesi çektiği anlaşıldığından, davacı yasanın 3.maddesinde belirtilen “tüketici” tanımına girmemektedir. Şu halde bu davaya bakmaya, genel mahkemeler görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle, hükmün BOZULMASINA, 2.bentte belirtilen nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan 54.00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 5.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.