YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7560
KARAR NO : 2014/26043
KARAR TARİHİ : 10.09.2014
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat olduğunu, davalıların davalarını takip ettiğini, ücretinin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine de itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacı avukatın görevini layıkıyla yerine getirmediğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davalıların icra takip dosyasına 6.10.2003 tarihinde itiraz etmiş olmalarına rağmen eldeki davanın yasanın öngördüğü bir yıllık süre içinde açılmadığı gibi icra takibinin … ilinde başlatılıp, itirazın iptali davasının da …’te açılamayacağı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekirki, icra takibinin başka bir mahalde yapılması halinde itirazın iptali davasının da o yerde açılmasını engelleyen bir yasal düzenleme bulunmadığı gibi bu konuda herhangi bir itirazda yoktur. Diğer taraftan İİK.nun 67/1 maddesinde “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmek suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” yazılıdır. Takibe konu … 3. İcra Müdürlüğü’nün 2003/7600 esas sayılı dosyasının incelenmesinden davalılar takibe her ne kadar 6.10.2003 tarihinde itiraz etmişler ise de, bu itiraz dilekçeleri icra takip alacaklısı olarak gözüken davacıya tebliğ edilmemiştir. Hal böyle olunca, az yukarıda açıklanan yasal düzenleme karşısında işin esası incelenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.