Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/746 E. 2014/7831 K. 19.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/746
KARAR NO : 2014/7831
KARAR TARİHİ : 19.03.2014

MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2012
NUMARASI : 2011/180-2012/615

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacılar, davalı Gülnihal’in diğer davalının eczanesinde çalıştığını, çocukları Mustafa’ya yanlış ilaç vermek suretiyle sağlığını tehlikeye soktuğunu, Gülnihal aleyhinde ceza davası açıldığını ve cezaya mahkum edildiğini, davalı Ayşe’nin de işveren olması nedeniyle zarardan sorumluluğu olduğunu, yanlış ilacın çocuk üzerindeki etkisinin uzun vadede çok ağır olabileceğini öğrendiklerini,bunun da hayatlarında tamiri imkansız zarara sebep olduğunu ileri sürerek, 30.000,00 TL manevi, 100,00’er TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile,davacılar İsmail ve Songül için 100,00 ‘er TL maddi,1.000,00’er TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,davalıların tüm,davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacılar,davalıların kusuru nedeni ile gerçekleşen olay ve çekilen ızdırap ve duyulan kaygı nedeni ile maddi ve manevi tazminat isteği ile eldeki davayı açmışlardır.
Borçlar Yasası’nın 47.( TBK 56) maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır.Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Davacıların çoçuğu Mustafa’nın 45 günlük bebek iken muayene sonucu doktor tarafından kabızlık teşhisi ile yazılan ilacın yerine davalılar tarafından alerji ilacının verildiği dosya kapsamı ile sabittir.Davalı G.. T..’ın taksirle yaralama suçundan ceza mahkumiyeti aldığı da anlaşılmaktadır.Takdir edilecek manevi tazminat,zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalı,ne var ki mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması amaç edinilmediğinden zenginleşme aracı da olmamalıdır.Dava konusu olayın gelişimi,45 günlük bebekte görülen ani değişimin anne ve babada bırakacağı olumsuz tesirler ve yukarıda belirtilen ilkeler gözetildiğinde, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının çok az olduğunun kabulü gerekir.O halde, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda takdir edilecek daha makul bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, mahkemece 100.00’er TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının tüm,davacıların sair temyiz itirazlarının reddine,2.bentte açıklanan nedenlerle kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.