Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/7297 E. 2014/6213 K. 06.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7297
KARAR NO : 2014/6213
KARAR TARİHİ : 06.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2012/696-2013/702

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı idare ile aralarında düzenlenen sözleşme uyarınca davalıya hizmet verdiğini, sözleşme süresince 5510 sayılı yasada yapılan değişikliğin davalı tarafından yanlış yorumlandığını ve şirketin istihkaklarından haksız kesintiler yapıldığını, 5510 sayılı yasanın 81 maddesine eklenen bende göre sigorta primlerini düzenli ödeyen ve sigortasız işçi çalıştırmayan işverenleri teşvik etmek amacıyla sigorta pirim oranının %5 lik kısmının hazinece karşılanacağının belirtildiğini, 5510 sayılı yasanın yürürlüğünden itibaren bu kanun gereğince 5 puanlık indirimleri uygulamak suretiyle sigorta primlerini tahakkuk ettirildiğini ve ödendiğini, ancak davalı idarenin söz konusu pirim indirimlerini hak edişlerinden haksız olarak kestiğini ileri sürerek 16125,54 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı,davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içinde bulunan ve dava konusu uyuşmazlığa ait olan sözleşmenin incelenmesinde davacı şirket ile dava dışı Ç. Ltd. şirketinin iş ortaklığı kurarak birlikte ihaleye iştirak ettikleri ve sözleşmeyi de davacı şirket ile dava dışı Ç. Ltd.Şti.nin birlikte imzaladıkları anlaşılmaktadır. Bu itibarla davacı ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin adi ortaklık niteliğinde bulunduğu ve ihale konusu işi adi ortaklık olarak aldıklarının kabulü
gerekir. Adi ortaklıkla, ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından salt adi ortaklık olarak husumet ehliyeti bulunmadığı gibi ortaklardan sadece birinin dava açma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla, adi ortaklık şeklinde yürütülen iş ve işlemlerden dolayı oluşacak olan uyuşmazlıklar sonunda açılacak olan davada ortaklığı oluşturan tüm kişilerin davada taraf olarak gösterilmesi zorunludur. Dava konusu olayda, dava konusu ihale davacı ve dava dışı şirket tarafından adi ortaklık kurularak alınmış olduğundan davacı yanında diğer ortak olan Ç. Ltd. şirketinin de davada taraf olarak yer alması gerekir. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek, adi ortaklığı oluşturan tüm şirketlerin davaya katılımı sağlanmadan yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın bozulmasına, (2)numaralı bent uyarınca davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.