YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7088
KARAR NO : 2014/11881
KARAR TARİHİ : 15.04.2014
MAHKEMESİ : Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2013
NUMARASI : 2013/498-2013/608
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, babalarından intikal eden Çatalca Çiftlikköy Mahallesi 121 ada 63 parseldeki taşınmazın satışı ve 2/B arazilerinin kullanımı için kardeşleri davalıyı vekil tayin ettiklerini, tüm yasal haklarını koruması ve 2/B arazisinin tapusunun alınması halinde eşit olarak paylaşılmasının sağlanması için muvafakatname verdiklerini, davalının kardeşler arasındaki anlaşmaya aykırı davranarak 2/B arazisinin yarısını istediğini, talebi kabul edilmez ise muvafakatnameye göre işlemler yaparak arazinin tamamını alacağını bildirdiğini, davalıyı vekaletten azlettiklerini, durumu Milli Emlak Dairesine bildirdiklerini, bu kurumun noter huzurunda yeni bir muvafakatname yapılmaz ise mevcut muvafakatnameye göre işlem yapılacağını bildirildiğini ve davalının haksız olarak fazla arazi talep ettiğini ileri sürerek Büyükçekmece 2.Noterliğinin 19.10.2012 tarih ve 37204 sayılı muvafakatnamesinin iptaline karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, davacıların dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava şartları, davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için gerekli olan ve hakim tarafından yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gereken hususlardır. Mahkemece dava şartlarından birinin bulunmadığı
tespit edildiği takdirde esas hakkında inceleme yapılmaksızın, davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi zorunludur. Bu kapsamda bir davada “hukuki yararın varlığı” davanın konusuna ilişkin dava şartlarından biridir. Davacının, dava hakkına sahip olması, dava açabilmesi için yeterli olmayıp, ayrıca dava açmakta hukuki yararının da bulunması gereklidir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacılar, Büyükçekmece 2. Noterliğinin 19.10.2012 tarih ve 37204 sayılı muvafakatnamesinin iptaline karar verilmesini talep etmiş olup söz konusu muvafakatname iptal edilmez ise Milli Emlak Dairesinin davacılar aleyhine işlem tesis etmesi mümkündür. Davacıların dava konusu istem yönünden hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca; mahkemece, öncelikle dava dilekçesinin davalı yana tebliği sağlanıp, dilekçelerin de karşılıklı teatisiyle davacıların muvafakatnamenin iptaline ilişkin istemi yönünden hukuki yararlarının bulunduğu kabul edilip davanın esasına girilerek taraf delillerin toplanıp hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.