Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/6910 E. 2014/40808 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6910
KARAR NO : 2014/40808
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/09/2013
NUMARASI : 2012/549-2013/545

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, davalının murislerine ait .. nolu parseli vekaleten 3. şahsa sattığını ve taşınmaz bedelinin tahsili için açılan davanın kabul edilip kesinleştiğini ancak faiz konusunda talepte bulunulmadığından satış tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faiz bedeli 16.610 TL.nin faizi ile ödetilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacıların, davalı aleyhine vekaleten satılan taşınmazın adlarına tesciline ya da bedelinin tahsiline ilişkin olarak dava açtıkları, mahkemece bozmaya uyularak, taşınmaz bedeline hükmedildiği ve bozma gerekçesinde açıklandığı gibi bozmadan sonra ıslah mümkün olmadığından faiz yürütülmesi talebinin reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, eldeki dava ile de davacıların satış bedeline satış tarihinden itibaren işletilecek faiz bedelini talep ettikleri anlaşılmaktadır. Mahkemece, önceki davada fazla hakların saklı tutulmadığı ve faiz isteğinin reddedilmesinin davalı açısından kazanılmış hak oluşturduğu ve alacağın kesin hükümle hüküm altına alındığı gerekçesi ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar tarafından açılan ve kesinleşen davada, davacılar tarafından dava dilekçesi ile istenmesi unutulan faiz alacağının sonradan ıslah yolu ile talep edildiği ancak kararın temyizi üzerine öncesinde de kararın bozulduğu bu nedenle bozmadan sonra ıslahın mümkün olmadığı gerekçesi ile kararın yeniden bozulduğu ve mahkemece bozma kararı gereğince faiz yürütülmeden alacağın tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu hali ile ortada faiz alacağının esastan reddine ilişkin bir karar bulunamamaktadır. Faiz alacağı asıl alacağa bağlı onun ferisi niteliğinde olup karar kesinleşinceye kadar her zaman istenmesi mümkün olduğu gibi ayrı bir dava ile de istenebilir. Bu konuda davalı yararına usulü kazanılmış bir haktan da söz edilemeyeceğinden mahkemece kabulüne karar verilen alacağa davacılar tarafından faiz talep edilebileceği kabul edilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24,30 TL harcın istek halinde iadesine, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.