Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/6689 E. 2014/10466 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6689
KARAR NO : 2014/10466
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2013
NUMARASI : 2011/211-2013/765

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, taraflar arasında özel güvenlik hizmet alımı sözleşmesi olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, hak edişlerinden haksız olarak kesilen 10.000,00 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş; 30.10.2013 tarihli dilekçeyle talebini 28.721,24TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 28.721,24 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 388/son maddesi(yeni HMK 297) gereğince, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Yine aynı Kanunun 389. maddesinde de(yeni HMK 297), hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır.
Somut olayda, davacı dava dilekçesiyle talepte bulunurken, davalı olarak T.. B..’nı göstermiş; yargılama devam ederken ise temsilcide hata

yapıldığı düşünülerek dava D.. M..’ne yöneltilmiş; ancak gerekçeli kararda her iki davalı da taraf olarak gösterilerek hüküm tesis edilmesine rağmen, hükümde hangi davalı aleyhine hüküm tesis edildiği anlaşılamayacak şekilde tereddütlü ifade kullanılmıştır. İnfazda tereddüt uyandıracak nitelikte bulunması nedenleriyle mahkemece verilen karar, HUMK.nun 388.maddesine(yeni HMK 297) uygun değildir. Mahkemece, HUMK.’nun 388. maddesine(yeni HMK 297)uygun olarak hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince hükmün BOZULMASINA, 2. Bent gereğince davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 7.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.