Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/6430 E. 2014/19781 K. 20.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6430
KARAR NO : 2014/19781
KARAR TARİHİ : 20.06.2014

MAHKEMESİ : Konya Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 15/03/2013
NUMARASI : 2013/13-2013/136

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı G.. B.. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalıların Antalya’nın … ilçesinde devre mülk inşa ederek satışa sunduklarını, 01.04.1997 tarihli sözleşmeyle 1 adet A grubu taşınmazı satın aldığını, davalıların satış sözleşmesinde yazılı bulunan yükümlülükleri yerine getirmediklerini ileri sürerek rayiç değeri olan 7500 TLnin davalılardan faiziyle tahsilini istemiştir.
Davalılardan Gazipaşa Belediyesi, devre mülk satımına ilişkin sözleşmenin tarafı olmadığını, aradan 15 sene geçtikten sonra Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun (HGK) 2010/13-516 esas 2011/6 karar nolu ilamıyla sorumlu tutulduklarını, bunu fırsat bilen diğer davalı …. Ltd. Şti.’nin sayısı bilinmeyen eski tarihli yeni sözleşmeler akdettiğini, gelişen teknoloji ışığında ‘mürekkep yaş’ yöntemiyle bu tür sözleşmelerdeki imzanın atılış tarihinin tam olarak belirlenebildiğini, davalı şirket yetkilisi M. A. Gazipaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 2003/165 esas 2005/458 karar sayılı ilamıyla mühür fekkinden dolayı ceza aldığını, devre mülkle ilgili ihalenin de feshedildiğini, Başkan ile meclis üyelerinin bundan dolayı cezalandırıldığını, Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/179 esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu davalı şirketin feshi için dava açıldığını, ayıplı ifa kapsamına giren davalarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu savunarak davanın zamanaşımı nedeniyle olmadığı takdirde esastan reddini dilemiştir.
Diğer davalı … Turizm Lmt. Şti ise şirketleri açısından davanın reddini Belediye açısından davanın kabulünü savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulü ile 7500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müteselsilen tahsiline dair verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dava satın alınan devre mülkün bedelinin ödenmesine rağmen taşınmazın teslim edilmemesi nedeniyle meydana gelen zararın tazminine yöneliktir. Davacı delil olarak UYAP’tan taranmış e-dosya üzerinden gönderilen 01.04.1997 tarihli kombi antetli sözleşme ile tahsil edildi kaşesi bulunan senet iadelerine dayanmıştır. Davalı ise YHGK’nun 2010/13-516 E. 2011/6 K. nolu ilamının naylon sözleşmeler düzenlenmesine aracı kılınarak dava kazanılmasının kötüye kullanıldığını, satış tarihinden sonra düzenlenmiş sözleşmeler olabileceğini, ödemelerin belediye kasasına girmemesi nedeniyle tüm belgeler üzerindeki imza, yazı ve rakamların mürekkep yaş (yazı yaşı tespiti) yöntemiyle düzenleniş tarihinin belirlenmesi gerektiğini talep etmiştir. Mahkemece dava kabul edilmiştir. Davacının, davalıya yaptığı ödemeleri öncelikle yasal delillerle kanıtlaması gerekir. BK. 87 maddesi gereğince borcu ödeyenin bir makbuz veya buna ilişkin senedi geri isteme hakkı olduğu belirgindir. Ödemenin nasıl yapılacağı BK.nun 87. (103)maddesinde gösterilmiştir. Buna göre borcunu ödeyen borçlunun bir makbuz alması gerekir. Davalı böyle bir makbuz ibraz edememiştir. Bunun yerine senet iadelerini sunmuştur. Makbuz alacaklı veya temsilcisi tarafından imzalanan ve borçluya verilmesi bir yükümlülük olan, borcun ödendiğinin delilini teşkil eden borçlunun en sağlam ifa kanıtıdır. Senet iadesi ise makbuza göre daha zayıf bir delil olup borcun ödendiğine karine oluşturur. (TBK 103 ve 104. maddeler ) bu ödemenin aksi ispatlanabilir. Davalı şirketin/satıcının düzenlemekle yükümlü olduğu makbuz e dosyadan anlaşılamamış olup esasen sözleşme ve ödeme belgeleri davalı şirketin ticari defter ve belgeleri ile de doğrulanmamıştır. Sözleşme ve ödemelerde Belediyenin müdahalesi bulunmadığından bu tür sözleşme ve senetlerin her zaman düzenlenmesi imkan dahilindedir. Bu nedenle davalı belediyenin sahtecilik savunması üzerinde titizlikle durulmalı belgelerin asılları celbedilerek sözleşmenin yaşının tespit edilmesi belgelerdeki kaşe, mühür, pul gibi ilişik materyallerin içeriğine kadar konusunda uzman bilgisayar veya grafoloji uzmanına inceleme yaptırılmalı, gerektiğinde dosyanın diğer seri dosyalarla birlikte İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü’ne gönderilip uzman bilirkişiden taraf ve yargı denetimine uygun rapor alınmalıdır. Hal böyle olunca ödeme belgelerinin sıhhati sorgulanmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerekir.
2-Bozma nedenine göre davalı belediyenin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının belediye yararına BOZULMASINA 2. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 20.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.