Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/6106 E. 2014/34957 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6106
KARAR NO : 2014/34957
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ : Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)
TARİHİ : 23/10/2013
NUMARASI : 2013/120-2013/429

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının açmış olduğu ihaleyi kazanarak asfalt mıcır malzemesi alım işini yüklenici olarak üstlendiğini bu nedenle davalı ile arasında 28/03/2012 tarihli sözleşmenin imzalanmış olduğunu, sözleşme ile üzerlerine düşen edimleri yerine getirdiklerini ancak davalının sözleşmeden doğan hak edişi ödemediğini, 20/12/2012 tarihinde yazılı müracaat yapılmasına ve 30 günlük ödeme süresinin beklenmesine rağmen ödeme yapılmadığını, bu nedenle yapılan icra takibine ise davalı tarafından haksız yere itiraz edildiğini, davalının icra takibi öncesinde yaptığı ödemelerin mahsup edilerek icra takibine geçildiğini ileri sürerek, davalının haksız itirazının iptaline ve dava öncesi kısmi ödeme düşüldükten sonra kalan 646.300,56 TL yönünden icra takibinin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiş, davacı 29.04.2013 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile, takip talebi içinde bulunan 1.633.01 TL TL’lik damga vergisi tutarından ise feragat ettiğini belirterek 644.667.55 TL üzerinden davanın kabulünü istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiş, yargılama esnasında ve icra takibi öncesinde yaptığı ödemelerin dikkate alınmasının dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının itirazını kısmen iptali ile takibe dava tarihi itibarıyla 519.632,27 TL asıl alacak ve buna işleyecek faiz, icra masrafları, vekalet ücreti bakımından devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 519.632,27 TL asıl alacağın % 20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Sakarya 2.İcra Müdürlüğünün 2013/1451 E sayılı dosyasında 30/03/2013 tarihinden sonraki ödemelerin icra dairesince dikkate alınmasına karar verilmiş, hüküm her iki tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı eldeki dava ile davalının haksız itirazının iptaline ve dava öncesi kısmi ödeme düşüldükten sonra kalan 646.300,56 TL yönünden icra takibinin devamına karar verilmesini istemiş ne var ki 29.04.2013 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile, takip talebi içinde bulunan 1.633.01 TL TL’lik damga vergisi tutarından feragat ettiğini belirterek 644.667.55 TL üzerinden davanın kabulünü istemiştir. Buna göre mahkemece, davacının feragat ettiği kısım bakımından olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, BOZMA nedenidir.
3-Davacının temyiz itirazlarına gelince; davacı, icra takibi öncesinde davalı tarafa 20/12/2012 tarihinde yazılı müracaat yapılmasına ve 30 günlük ödeme süresinin beklenmesine rağmen davalının sözleşmeden doğan hak ediş bedelini ödemediğini, temerrüt nedeni ile davalının icra takibindeki işlemiş faiz bedelinden sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
Dava konusu uyuşmazlıkta, taraflar arasında ödenecek miktar konusunda uyuşmazlık bulunmadığı gibi yargılama esnasında icra takibine konu asıl alacak tutarının da davalı tarafından davacı firmaya ödendiği de anlaşılmaktadır. Ne var ki taraflar arasındaki uyuşmazlık icra takibi öncesindeki döneme ilişkin olarak işlemiş faiz alacağına hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında geçerli bulunan 28/03/2012 tarihli sözleşmenin 12.maddesi ile ödeme yeri ve şartları belirlenmiş olup, sözleşmenin 12.2.2 no’lu alt maddesinde ise; kabul raporu düzenlenmesinden sonra yüklenicin yazılı talebi üzerine en geç 30 günlük sürenin sonunda yükleniciye ödeme yapılacağı hususunun hüküm altına alındığı yine davacının eldeki dava öncesinde, 20.12.2012 tarihinde davalıya yazılı olarak müracaat ederek 03.12.2012 tarihli fatura alacağına karşılık 1.226.223 TL’nin davalıdan tahsilini istediği anlaşılmaktadır. Buna göre davacının 20.12.2012 tarihli yazılı müracaatından itibaren 30 günlük sürenin sonunda davalının temerrüde düştüğünün kabulü gerekmekte olup, mahkemece belirtilen tarih aralığı nazara alınarak davacının icra takibine kadar işlemiş faiz alacağının belirlenerek hasıl olacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken bu yöndeki talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
4-Yargılama esnasında icra takibine konu asıl alacak miktarının davalı tarafça davacıya ödendiği anlaşılmakta olup bu husus tarafların ve mahkemenin de kabulündedir. Ne var ki yerel mahkemece, davanın açıldığı tarihten sonra davalı tarafça yapılan tüm ödemelerin İcra takip dosyasında icra müdürlüğünce dikkate alınmasına karar verilmesi gerekirken, davanın açıldığı tarihten sonra yapılan 105.000 TL’ lik kısmi ödemenin bu kuralın dışında tutularak, icra takibindeki asıl alacak tutarından mahsup edilmek suretiyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davalının ikinci bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, üçüncü ve dördüncü bentte açıklanan nedenler ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 8.874,05 TL harcın davalıya iadesine, 24,30 TL harcın davacıya iadesine, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.