Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/6027 E. 2014/33803 K. 03.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6027
KARAR NO : 2014/33803
KARAR TARİHİ : 03.11.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı; 19/11/2004 tarihinde… olarak satın aldığı aracın daha sonra sol ön kapısının boyalı olduğunun tespit edildiğini, Tekirdağ 1. SHM’sinin 2010/83 D İş sayılı dosyasından delil tespiti yaptırdığını, seçimlik haklarından malın ayıpsız misli değiştirilmesi talebini davalılara ilettiğini ancak sonuç alamadığını ileri sürerek, dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine bu talebin mümkün olmaması halinde bedel iadesi olarak 19/11/2001 tarihli fatura bedeli olan 31.027,33-TL’nin ihtar tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki dava ile… olarak satın aldığı arıcın ayıplı olduğunu ileri sürerek dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine bu talebin mümkün olmaması halinde bedel iadesine karar verilmesini istemiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2014/6027-33803
2-İncelenen dosya içeriğine göre; davacı dava konusu aracı 19.11.2004 tarihinde satın almış olup, eldeki dava ise 09.05.2011 tarihinde açılmıştır. Davacı dava dilekçesinde dava konusu aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine bu talebin mümkün olmaması halinde bedel iadesine karar verilmesini istemiş ise de; malın ayıplı olarak teslim edildiği hususu teslim anına göre saptandığından, tüketicinin ayıptan doğan haklarını kullanabilmesi, ayıbın o anda var olduğunu; malın açık veya gizli bir ayıbı o anda taşıdığını ispat etmesine bağlıdır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında, dava konusu aracın ayıpsız şekilde teslim edildiği hususu davalı lehine karine teşkil etmekte olup, satım konusu malın teslim tarihi itibariyle ayıplı olduğunu ispat yükü ise davacı tüketicidedir. Dosya kapsamına göre, davacının ispat yükünü yerine getiremediği anlaşılmakla birlikte aracın satın alınmasından 7 yıl sonra davanın açılması da hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Hal böyle olunca mahkemece davanın yukarıda açıklanan gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmakla birlikte netice itibariyle doğru olan hükmün onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenle sonucu itibariyle doğru olan kararın ikinci bentte yazılı gerekçe ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 3.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.