Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/602 E. 2014/15431 K. 14.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/602
KARAR NO : 2014/15431
KARAR TARİHİ : 14.05.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 2. Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 27/06/2013
NUMARASI : 2013/91-2013/479

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 28.06.2006 tarihli sözleşme ile davalıdan 46 numaralı daireyi satın aldığını, sözleşmeye göre üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, davalı kurumun sözleşme tarihinden itibaren 16 ay içerisinde gayrimenkulu teslim etme taahhüdünde bulunmasına rağmen bu taahhüdü yerine getirmediğini, 3 ay 16 gün sonra teslim ettiğini,bu nedenle geç teslimden dolayı fazla gideri olduğunu zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin faiz ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 1.650,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın usülden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafa mahkemece, 29.05.2013 tarihli duruşmada,” Dava konusu taşınmazda bir inşaat mühendisi alınmak suretiyle 18/06/2012 günü, saat 14:00’dan itibaren keşif yapılmasına, mühendis bilirkişi için 125,00 TL, ücret takdirine, keşif harcı ile birlikte yatırılması davacı vekiline iki hafta kesin süre verilmesine,” karar verilmiştir.Tarafların bazı usulî işlemleri belli bir süre içinde yapmaları için hakimin bir tarafa kesin mehil verebileceği HMK’nun 94 ve devamı maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.Kesin mehil, davanın en az masrafla ve sürüncemede bırakılmadan bir an evvel sonuçlanmasını temin için hakime tanınan yasal takdir yetkisidir.Ancak kesin mehil verilen işlemin yapılmaması,bir hakkın ortadan kalkması sonucunu doğurduğundan bu konudaki kararın yasaya uygun olması zorunludur.Bu nedenle HMK’da taraflara verilecek kesin süreye ilişkin ara kararlarda, yapılması gereken işlerin neler olduğunun açıklıkla belirtilmesi,tanınan sürenin yeterli ve elverişli olması,dava şartına yönelik gider avansı ile ilgili olarak verilen kesin sürede yatırılmamasının sonuçlarını da duruşma zaptına açıkça yazılmalıdır.(Bkz. HGK 21.9.1983 T. 14/3447-825 sayılı kararı) Aksi takdirde kesin mehle uymama, hukuki sonuç doğurmayacaktır.Yukarıda açıklanan şekilde usulüne uygun olmayan kesin süreye dayanılarak dava şartı noksanlığından davanın reddine karar verilmesi HMK 27 ve 294’üncü maddeleri gereğince usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.