Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/5971 E. 2014/36970 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5971
KARAR NO : 2014/36970
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 10/12/2013
NUMARASI : 2013/306-2013/167

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı N.. Otomotiv Tic.a.Ş. Tarafından 30.07.2012 tarihinde dava dışı M.. D.. isimli kişiye satılan dava konusu aracı 2 yıllık garanti süresi dolmadan 03.08.2012 tarihinde satın aldığını, aracın biryıl sonra arıza yaptığını ileri sürerek aracın ayıplı olması nedeniyle aracın yenisi ile değiştirilmesine olmadığı takdirde bedeilin tahsilini istemiştir.
Davalılar, araçta ayıp olduğu iddiasını kabul etmediklerini ve davacı ile aralarında hukuki ilişki bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece davacı ile davalılar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmaması nedeniyle bir mal ve hizmet satışından bahsedilemeyeceğinden davacının 4077 sayılı yasaya göre tüketici olarak kabul edilemeyeceği ve satışın ikinci el sataşına ilişkin olması nedeniyle tüketici mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesi ile dosyanın nöbetçi asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine üçüncü maddenin (ı) bendinde, İmalatçı-Üretici: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak satışa sunanlar olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacının dava dışı şahıstan satın aldığı aracın ayıplı imal edilmesi nedeniyle satıcı ve ithalatçının de sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere bu tür uyuşmazlıklarda tüketici mahkemeleri görevlidir.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.Mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.