Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/5962 E. 2014/20941 K. 24.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5962
KARAR NO : 2014/20941
KARAR TARİHİ : 24.06.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/11/2013
NUMARASI : 2011/372-2013/375

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, dava dışı Y.. A.. ile araç satışı konusunda anlaşarak sözleşme imzaladığını ve araç bedelini ödediğini, aracın resmi satışını aralarındaki yazılı sözleşmeye istinaden davalı adına yaptırdıklarını, sözleşmede aracın davalı adına kayıtlı olmasına rağmen sahibinin kendisi olduğunun ve ödemenin kendisi tarafından yapıldığının yazılı olduğunu ve aracın satış işlemi yapıldıktan sonra davalının aracın kendisine ait olduğunu iddia ettiğini ve kendisine vermediğini ileri sürerek şimdilik 10.000.00 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşme içeriğinin doğru olduğunu, K1 belgesi olması nedeniyle davacının aracı kendisi üzerine yaptırdığını, sözleşmede araç bedelinin davacı tarafından ödeneceğinin yazılmasına rağmen ödemediğini ve satıcının talebi üzerine araç bedelini kendisinin ödediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, bedelini ödeyerek araç satın aldığı, aralarındaki sözleşmeye istinaden aracın tescilinin davalı adına yapıldığı, daha sonra davalının aracı sahiplenerek kendisine vermediği ve bedelini de iade etmediği iddiasıyla eldeki davayı açmış olup davalı ise yapılan sözleşmeye rağmen araç bedelinin kendisi tarafından ödendiğini, davacının araç bedelini ödemediğini ve davanın haksız olduğunu savunmuştur. Mahkemece, dava konusu aracın bedelinin tamamının davalı tarafından ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan ve imzası taraflarca kabul edilen 31.10.2008 tarihli sözleşmede “… aracın asıl sahibi parasını ödeyen İ.. B..’dir, …..bu aracın kanuni sahibi M.. B.. görünmesine rağmen aracın bütün hakları İ.. B..’indir.” yazılı olup sözleşmeye davacı “aracın gayrı sahibi” davalı ise “aracın resmi sahibi” olarak imza koymuşlardır. Taraflar arasında imzalanan bu sözleşme geçerlidir. Söz konusu sözleşmede aracın davacıya ait olduğu ve bedelinin davacı tarafından ödendiği yazılıdır. Davalı duruşmada sözleşme içeriğini doğrulayarak altındaki imzayı kabul etmiştir. Bu sözleşme gereğince aracın davacıya ait olduğunun kabulü gerekir. Yapılan yargılama sırasında davalı tarafından araç bedeline ilişkin ödeme yapıldığı anlaşılmakta olup davalının yaptığı bu ödemeleri davacıdan rücuen ayrı bir davada talep etmesi mümkün ise de geçerli olan 31.10.2008 tarihli sözleşmeye rağmen aracın davalıya ait olduğunun kabulü doğru olmamıştır. Hal böyle olunca; mahkemece, taraflarca imzalanan sözleşmenin geçerli olduğu ve bu sözleşme gereğince dava konusu aracın davacıya ait olduğu kabul edilerek taraf delilleri toplanıp hasıl olacak sonuca uygun karar verilemesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24,30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.