Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/5900 E. 2014/17832 K. 05.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5900
KARAR NO : 2014/17832
KARAR TARİHİ : 05.06.2014

MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2012
NUMARASI : 2011/177-2012/273

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, taraflar arasında davacının gerçekleştireceği . Evleri Projesi kapsamında arazi sağlanması amacıyla 11.10.1999, 25.3.2000, 2.11.2000 ve 11.11.2000 tarihlerinde protokoller yapıldığını, davalıların bu protokoller uyarınca.. ili .. ilçesi ..köyünde bulunan parsellerdeki hak sahiplerinden almış oldukları ve alacakları vekaletnamelerle söz konusu projenin gerçekleştirilmesi hedefine hizmet etmesi ve proje odaklarının oluşturulmasına katkı sağlayacak şekilde arazi temin etmeleri gerekmekte iken davalıların yükümlülüklerinin bir bölümünü yerine getirmediklerini, davalılara sözleşme gereği avans olarak ödemelerde bulunulduğunu ancak avansın tüm uyarılara rağmen kapatılmadığını, 2003 yılı sonu itibariyle davalılardan toplam 50.455,42 TL avans alacakları kaldığını ileri sürerek 50.455,42 TL’nin dava tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı İsmet usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamış, davalı Uğur ise sözleşmelerin 1999 yılında başlayıp 2000 yılında sona ermesi nedeniyle taleplerin zamanaşımına uğradığını ayrıca davacı tarafın kendilerinden alacaklı olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacı ile davalılar arasında aktedilen hizmet sözleşmeleri gereği davalılara sözleşme gereği avans olarak verilen pararnın, davalıların sözleşme gereklerini yerine getirmemiş oldukları iddiası ile açılan alacak isteminden kaynaklanmaktadır. Davalı taraf ise sözleşme tarihleri baz alınarak taleplerin zamanaşımına uğradığı savunmasına bulunmuştur. Mahkemece, Borçlar Kanunu uyarınca olayda 10 yıllık zamanaşımı süresi mevcut olup, davacı tarafından davalılara 10.5.2001 tarihinde uhdelerinde kalan fazla avansın iadesi için ihtarname gönderilip, bu tarih esas alındığında 10 yıllık zamanaşımın dava açılmasından önce dolmuş olduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımından reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından karara esas alınan 10.5.2001 tarihinde gönderilen ihtarname içeriği incelendiğinde, bu ihtarname ile mahkemenin kabulünün aksine davalılarda kalan fazla avansın iadesi istenmeyip, davalılardan sözleşme gereklerinin yerine getirilmesi talep edildiğinden davalıların bu tarihte temerrüde düştüğünün kabulü mümkün değildir. Davalılara bu tarihten sonra da hizmetin ifası istemli ihtarnameler gönderilmiş olup bu ihtarnamelerin tarihleri de 17.8.2001 ve 21.6.2002 tarihleridir. Bu ihtarnamelerin hiçbirinde sözleşmenin feshi ve davalıların temerrüdü sonucu doğuracak şekilde davalılardan avans isteminde bulunulmamış bilakis davalıları ifaya teşvik edecek şekilde uyarılarda bulunulmuştur. Yine dosya kapsamından, mahkemece zamanaşımının başlangıcı kabul edilen 10.5.2001 tarihli ihtarnameden sonra 27.5.2003 tarihine kadar çeşitli tarihlerde ödemeler yapıldığı gözlemlenmiş, davalılar tarafından da 12.10.2001 tarihinde davacı tarafa arazi temin edildiği anlaşılmıştır. Sözleşme ilişkisi davacı tarafından davalılara 23.6.2004 tarihinde gönderilen fesih ihbarnamesi ile sonlanmış olup bu tarihe kadar az yukarıda açıklanan bilgiler ışığında sözleşme ilişkisinin fiilen devam ettiği kanaatine varılmıştır. Hal böyle iken mahkemece işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacı tarafından davalılara gönderilen 10.5.2001 tarihli ihtarname tarihi baz alınarak 10.5.2011 tarihinde zamanaışımının dolduğundan bahisle davanın zamanaşımından reddine dair verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA,peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 5.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.