Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/5580 E. 2014/41048 K. 22.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5580
KARAR NO : 2014/41048
KARAR TARİHİ : 22.12.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2011/318-2013/527

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat H.F. K. ile davalı avukat Z. O.’ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının damadı olduğunu, kızı ile boşanma aşamasında olduklarını, ilk evlendikleri zaman davalıya ev alabilmesi için ATM den havale yolu ile 20.000,00 TL borç para yolladığını, davalının borcunu geri ödemediğini beyanla 20.000,00 TL’ nin borcun verildiği tarih olan 05.01.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, havalede borç olarak gönderildiğine dair bir ibare bulunmadığını, bu havalenin borcun geri ödemesi olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacı kayınbaba tarafından, damadı olan davalıya karşı açılmış olan karz akdine dayalı alacak davasıdır.
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle, ispat hukuku yönünden geçerli kuralların neler olduğu ve bu kuralların somut olayda tarafların kayınbaba-damat olmaları nedeniyle, ne şekilde uygulanması gerektiği irdelenmelidir;
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (HUMK) 288. (Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 200.) maddesinde, miktar ve değeri belli bir miktarın (HUMK’da 400,00 TL’nin, HMK’da 2.500,00 TL’nin) üzerinde olan hukuki işlemlerin senetle ispat edilmesi gerektiği, aynı Kanunun 290. (Hukuk Muhakemeleri Kanununun 201.) maddesinde de, senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilemeyeceği hüküm altına alınmış, yine aynı Kanunun 293.(Hukuk Muhakemeleri Kanununun 203.) maddesinde de, senetle ispat zorunluluğunun istisnaları belirtilmiştir. Bu istisnalardan biri de, 1.derece kayın hısımları arasındaki hukuki işlemlerdir.
Somut olaya bakıldığında; kayınbaba-damat olan taraflar arasında alacak ilişkisinin bulunduğu, nitekim davacı tarafından davalının hesabına ATM yoluyla 20.000,00 TL havale edildiği sabittir.
Davacı, bu parayı davalıya ev alabilmesi için borç olarak gönderdiğini iddia etmekte, davalı ise borç olarak yollanmadığını borcun geri ödemesi olduğunu savunmaktadır.Sonuç olarak dava, değer itibariyle senetle ispat sınırında kalmakla birlikte, taraflar arasında, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 293.(Hukuk Muhakemeleri Kanununun 203.) maddesinde öngörülen, senetle ispat kuralının istisnaları arasında sayılan sıhri hısımlık mevcut olup, bu durumda davanın tanıkla ispatı olanaklı olduğundan, mahkemece tanık beyanları da dikkate alınmalıdır. mahkemece dinlenen tanık Y. Y. davacının bu parayı borç olarak yolladığını ve kendisinin de havale işleminde yardımcı olduğunu, diğer bir tanık ve aynı zamanda davalının da kardeşi olan tanık M.. A.. ise davalı M.. A..’ ın davacı H.. Ç..’ dan bir miktar borç aldığını bildiğini ifade etmiştir. bu beyanlar karşısında özellikle tarafların da iddia ve savunmalarında başka bir havaleden bahsetmedikleri de gözönüne alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle, temyiz edilen hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 24,30 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.