Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/5337 E. 2014/31542 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5337
KARAR NO : 2014/31542
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

MAHKEMESİ : Burdur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/06/2013
NUMARASI : 2012/405-2013/427

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalıya 20.9.2011 tarihinde 11.500 TL ye otomobil sattığını,bakiye 9000 TL satış bedeli için iki vadesi olan senet düzenlendiğini, ilk vadeye konu 1000 TL nin ödendiğini, ödemenin senet arkasına yazıldığını ancak ikinci vadedeki ödemenin yapılmadığını,icra takibine itirazında, borcunu inkar ederek, senette tahrifattan bahsettiğini bildirerek itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasında,araç satışına ilişkin olarak harici satış sözleşmesi ve satış yetkisini içeren noter vekaletnamesi ile bakiye satış bedeli için senet düzenlenmiştir.Dosya kapsamından bu vekaletnameye istinaden resmi satışın yapılıp yapılmadığı açıkça anlaşılamamaktadır. Bilindiği üzere 2918 sayılı kanunun 20/d maddesi hükmü uyarınca trafikte kayıtlı araçların satışı resmi şekil şartına tabi olup,bu şekilde trafikten devri yapılmadığı yada noterde araç satış sözleşmesi düzenlenmediği takdirde taraflar arasında geçerli bir satıştan sözedilemeyeceğinden, geçersiz sözleşmelerin tasfiyesine ilişkin hükümlere göre, taraflar aldıklarını (sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre)aynı anda iade etmekle yükümlüdürler.Buna göre,geçersiz sözleşmenin ifasını talep edemezler. Mahkemece öncelikle bu satış nedeniyle verilen vekaletname uyarınca resmi satış yapılıp yapılmadığının araştırılıp açıklığa kavuşturulduktan sonra, satışın harici satış aşamasında kalması halinde, geçersiz sözleşme nedeniyle verilen senedin tahsili talep edilemeyeceğinden davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi, resmi şekil şartına uygun satışın yapılmış olması halinde ise ikinci bentte açıklanan şekilde inceleme yapılmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Dosyanın incelenmesinde; Taraflar arasında araç satışı nedeniyle 20.9.2011 tarihli davalıya satış ve tescil yetkisi içeren vekaletname verildiği,20.9.2011 tarihinde harici satış sözleşmesinin yapıldığı, ayrıca 20.9.2011 tarihinde düzenlenen senetle satış bedelinden bakiye 9.000 TL nin ödenmesinin kararlaştırıldığı, senette iki vade olup, 30.10.2011 tarihli vadede 1000 TL nin ödenmesi,1.1.2012 tarihinde 8000 TL nin ödenmesinin kararlaştırıldığı, 1000 TL lik ödemenin yapıldığının senet arkasına yazıldığı,8000 TL lik ödemenin yapıldığına ilişkin bir kayıt bulunmadığı, davalının araç satışı ve senet düzenlendiği iddiasını kabul etmediği ancak imza ve tahrifat incelemesi talebinin bulunmadığını bildirerek senet metni ve imzasını zımnen kabul ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece, belgelerin yazılı delil başlangıcı sayılması nedeniyle dinlenen davacı tanıklarının ifadelerinin yetersiz olması nedeniyle davanın ispatlanamadığı, davacının yemin teklif hakkını da kullanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında araç satış sözleşmesi olduğu,bu sözleşmeye istinaden devir ve satış yetkisi için davacının davalıya noterden vekaletname verdiği hususu dosya kapsamından açıkça anlaşılmaktadır. Davacı tarafından ibraz edilen ve bu araç satış sözleşmesinin bakiye bedeline ilişkin olduğu söylenen 20.9.2011 tanzim tarihli senet iki vade içerdiğinden kambiyo senedi vasfında değil ise de davalı tarafından davacıya 1.1.2012 tarihinde 8000 TL,30.10.2011 tarihinde 1000 TL para ödemeyi taahhüt eden yani borç ikrarı niteliğinde imzası davalı tarafça ikrara edilmiş adi yazılı belge niteliğindedir.Yazılı delil başlangıcı sayılması nedeniyle dinlenen davacı tanıkları da araç satışı olduğu ve bakiye bedelin alınamadığını beyan etmiş olmalarına göre,bu beyan taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesi vekaletname ve senet içeriği birlikte değerlendirildiğinde, davacının alacağını ispatladığının kabulü gerekir.Bu durumda, davalı taraf böyle bir olmadığını yada ödediğini yasal delillerle ispatlamak zorundadır.Diğer bir deyişle ispat yükü davalı taraftadır.Mahkemece,ispat yükü ters çevrilerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda 1. ve 2. bentte açıklanan nedenlerle açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.