YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5302
KARAR NO : 2014/31537
KARAR TARİHİ : 16.10.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2010/448-2013/429
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarında sağlık hizmeti sunulması konusunda sözleşmeleri bulunduğunu,davalının yaptığı tahkikat sonucu, davadışı A. B.. isimli şahsın kimlik bilgileri kullanılarak bu kişinin eltisi olan A. B.. isimli kişinin sağlık hizmeti aldığını bildirerek sözleşmenin 5.1.4.maddesi aykırı davranıldığı gerekçesi ile cezai işlem uygulandığını, oysa 5510 sayılı kanun gereği doğum ve doğum muayenesi ile ilgili hertürlü sağlık hizmetinin davalı tarafça karşılanacağının belirtildiği halde haksız cezai şart uygulandığını bildirerek işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile aralarında sağlık hizmeti verilmesine ilişkin sözleşme bulunduğunu, başkasının kimlik bilgileri ile başvuran hastaya sağlık hizmeti verilmesi nedeniyle uygulanan cezai şart işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, başkasının kimlik bilgileri ile başvuran hastaya sağlık hizmeti verildiğini ancak doğum, hamilelik halinde sağlık hizmeti verilmesi için kurum tarafından sağlık yardımının karşılanması şartı olmadığı, her halükarda sağlık hizmeti verileceği,kaldı ki Azime’nin SSK’lı, Zabide’nin yeşil kartlı olduğu, bu anlamda idarenin bir zararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Başkasının kimlik bilgileri kullanılarak hasta Z. B..’e sağlık hizmeti verildiği hususu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı bu durumun Kasti olmadığını, hasta tarafından yanıltıldıklarını,ayrıca doğum ve doğum muayenesinin davalı tarafından karşılanmasının zorunlu olması nedeniyle idarenin bir zararı olmadığını ileri sürmüştür.Nevarki taraflar arasındaki sözleşmesinin 5.1.4.maddesinde özetle,kurum tarafından sağlık yardımları karşılanmayan kişilere sundukları sağlık hizmetini kurum tarafından sağlık hizmetleri karşılanan kişiler üzerinden kuruma fatura ettiğinin tesbiti halinde hizmet bedelinin 10.000 TL den az olmamak üzere beş katı tutarında cezai şart uygulanacağına ilişkin sözleşme maddesi mevcut olup, davacı tarafça bu sözleşme maddesi hükmüne uyulmadığı hususu açıktır. Sağlık hizmeti verilen kişinin doğumla ilgili sağlık masraflarının davalı tarafından zaten karşılanacak olması davacının sözleşme hükmüne aykırı davrandığı gerçeğini ortadan kaldırmaz. Bahsedilen sözleşme maddesinin uygulanması, bir zararın doğup doğmamasına göre değil, hizmet sunumunda mevzuata uygun davranılması ve hizmetin belirli kriterlere uygun ve düzgün işlemesini sağlamak amacına yöneliktir. Açıklanan nedenle ceza şartın uygulama koşullarının oluştuğunun kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.