YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5192
KARAR NO : 2014/9590
KARAR TARİHİ : 31.03.2014
MAHKEMESİ : Silvan Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
TARİHİ : 29/11/2013
NUMARASI : 2013/165-2013/614
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı; davalı bankadan kullandığı kredi nedeni ile dosya masrafı ve yapılandırma adı altında kendisinden toplam 5.454.06 TL alındığını belirterek alınan bedelin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 5.454,06 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki dava ile, davalı banka ile imzaladığı kredi sözleşmesi nedeni ile kendisinden farklı isimler altında tahsil edilen bedellerin iadesini istemekte olup, dairemizin yerleşik içtihatlarında da vurgulandığı üzere, davalı bankanın tacir olup, yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de, somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli dosya masraflarını tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Aynı doğrultuda faiz oranlarındaki düşüş nedeniyle aynı bankadan olmak kaydı ile yeni faiz oranları üzerinden ödeme miktarları ve tarihlerinin yeniden yapılandırılmasına dair işlemin ise yasal mevzuat kapsamında erken ödeme niteliğinde bulunmayıp bu tür durumlarda da, tüketicilerden yapılandırma ücreti veya komisyon adı altında yapılan tahsilatlarda da hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
2014/5192-9590
Hemen belirtmek gerekir ki, bankaların kredi borçlusuna hayat sigortası yaptırmasındaki asıl amacının, kredi borcunu teminat altına almak olduğu ve hayat sigortası nedeni ile kredi borçlusunun belli bir prim ödeme borcu altına girdiği anlaşılmakla birlikte, hayat sigortası kapsamına alınmasında kredi borçlusu tüketicilerin de bir menfaatinin olduğu açıktır. Hal böyle olunca, sözleşme kapsamında tahsil edilen sigorta primlerine ilişkin kayıtların haksız şart niteliğinde olduğunun kabulüne ise olanak bulunmamaktadır.
Yargılama kapsamında hükme esas alınan bilirkişi raporunun incelenmesinde, davalı banka tarafından dosya içerisine sunulan makbuz ve belgelerin incelenmeksizin rapor tanzim edildiği, bu hali ile bilirkişi raporunun tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre; mahkemece, konusunda uzman yeni bir bilirkişi ya da heyetinden, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, davalının sunmuş olduğu belgeler de nazara alınarak, kredinin kullanılması için zorunlu ve belgeli masrafların neler olduğunun tespiti noktasında rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, BOZMA nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.