Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/47607 E. 2015/7702 K. 11.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/47607
KARAR NO : 2015/7702
KARAR TARİHİ : 11.03.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, Avukat olduğunu, davalının vekili olarak dava dosyalarını takip ettiğini, ,hak ettiği vekalet ücretinin ödenmemesi üzerine, İstanbul 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/355 esas 2011/66 karar sayılı 30.03.2011 tarihli kararı ile vekalet ücreti alacağının belirlendiğini,fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğundan talebi doğrultusunda karar verildiğini,bakiye alacağı olan 15000 TL vekalet ücreti alacağı için davalı aleyhine icra takibi başlattığını ,davalının haksız şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1–Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- İİK.nun 67/2 maddesi hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağın likit ve belli olması, yani borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tesbit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacı avukat ,davalının vekilliğini üstlenerek dava dosyalarını takip ettiğini ,hak ettiği vekalet ücretinin ödenmemesi üzerine İstanbul 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/355 esas,2011/66 karar sayılı 30.03.2011 tarihli ilamı ile belirlenen vekalet ücretinden bakiye kalan kısmının tahsili için eldeki davayı açmıştır.İstanbul 4.Asliye Hukuk mahkemesinin ilamı Yargıtay denetiminden geçerek 25.02.2013 tarihinde kesinleşmiştir.Davacı ,dava konusu icra takibini 24.11.2010 tarihinde başlatmıştır.Davacı mahkeme ilamında belirtilen alacağını ,karar henüz kesinleşmeden takibe koyduğu için davalının itirazı nedeniyle icra inkar tazminatı isteyemez.
Açıklanan yasal kuralların ışığında, takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı yararına icra-inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekirken, Mahkemece bu kalem istemin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyip kararın düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine,2.bentte açıklanan nedenle kararın 2. Fıkrasındaki “ asıl alacağın % 40 ı oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına ,davacıya verilmesine” sözlerinin hükümden çıkartılarak yerine “icra inkar tazminatının şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine “ cümlesi eklenerek düzeltilmesine,kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 11.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.