Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/4719 E. 2014/15775 K. 20.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4719
KARAR NO : 2014/15775
KARAR TARİHİ : 20.05.2014

MAHKEMESİ : Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2013
NUMARASI : 2012/428-2013/601

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılardan K.. Ü.., E.. K.. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı E.. K..’ya verilen vekaletname ile taşınmazı 18.000,00 TL bedel karşılığında diğer davalı dayısı K.. Ü..’e sattığını, davalıların birlikte hareket ederek vekalet görevini kötüye kullandıklarını, daha sonra taşınmazı öteki davalı Gülseren’e sattıklarını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini, mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla 18.000,00 TL tazminatın 29/11/2005 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 29.8.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı Emin ve Kenan yönünden talebini 209.000,00 TL’ye çıkartmıştır.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davacı tarafın tazminat talebinin 136.202,40 TL olarak kısmen kabulüne, 18.000,00 TL’sine 29/11/2005 tarihinden; geriye kalan kısma ıslah tarihi olan 13/07/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılar E.. K.. ve K.. Ü..’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı G.. D.. yönünden davanın reddine, karar verilmiş; hüküm davacı ve davalılar K.. Ü.. ve E.. K.. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı E. K.’nın tüm, davacının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, bu davasında davalılardan vekili olan E.. K..’nın vekalet görevini kötüye kullandığı, diğer davalı Kenan ile el ve işbirliği içerisinde hareket ederek zararına birlikte neden olduklarını ileri sürerek talepte bulunmuş ise de, davacı bu her iki davalının el ve işbirliği içerisinde birlikte hareket ettiklerini ispat edememiştir. Hal böyle olunca Kenan hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile bu davalının da borçtan sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Davacı, 13.7.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile davalılardan Emin ve Kenan yönünden davasını ıslah etmiş olup, diğer davalı Gülseren yönünden ıslah talebi yoktur. Buna rağmen Gülseren lehine ıslah edilmiş değer üzerinden vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ; Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı E.. K..’nın tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı K.. Ü.. yararına, 3. bentte açıklanan nedenlerle de davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde davacıya, peşin alınan 2.326.00 TL harcın istek halinde davalılardan K.. Ü.. ile E.. K..’ya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.