Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/46858 E. 2015/5449 K. 23.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/46858
KARAR NO : 2015/5449
KARAR TARİHİ : 23.02.2015

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı müteahhit olduğunu, davalı ile aralarında imzalanan 22.10.2010 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi ile dava konusu dairenin satışı ve yapımı konusunda anlaştıklarını ancak davalının sözleşmeye uygun olarak ve zamanında ödemesi gereken 25.000 TL asıl alacağın işlemiş faizi ile birlikte 31.441,78 TL’nin tahsili için yapılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek vaki itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, görev nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ve dosyanın görevli … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta dava, müteahhit olan davacı ile davalı arasında yapılan daire satım ve yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, taraflar arasında 4077 sayılı kanunda belirtilen şekilde satış sözleşmesi bulunmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece, işin esasına girilip sonucuna göre bir kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, 23/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.