Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/45617 E. 2015/36818 K. 15.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/45617
KARAR NO : 2015/36818
KARAR TARİHİ : 15.12.2015

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı …. vekili avukat … ile davacı vekili avukat …’un gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı şirket ile aralarında üç adet bağımsız bölümün satışı konusunda bir ön protokol imzalandığını, protokolde; 15.09.2012 tarihinde satın alma kararı verilir ise protokolün yürürlüğe gireceğinin belirtildiğini, söz konusu protokol gereğince, davalı şirkete, 129 adet senet verdiğini, senetler toplamının 499.200,00 TL olduğunu, sonrasında bu bölümleri almaktan vazgeçtiğini davalıya bildirmesine rağmen, senetlerin kendisine teslim edilmediğini ileri sürerek senetlerin iadesine, bunun mümkün olmaması halinde ise senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; davacı davalı ile aralarında yaptıkları ön protokol gereğince, davalı şirkete 129 adet senet verdiğini, senetler toplamının 499.200,00 TL olduğunu, sonrasında bu bölümleri satın almaktan vazgeçtiğini davalıya bildirmesine rağmen, senetlerin kendisine teslim edilmediğini ileri sürerek senetlerin iadesine, bunun mümkün olmaması halinde ise senetlerin iptaline karar verilmesini istemiş; davalı, söz konusu senetleri piyasaya yaptığı harcamalara karşılık olarak ciro ettiğini, davacının sözleşmeden vazgeçtikten sonra, kendilerinin senetleri iade edeceklerini bildirdiklerini, ancak senetler çok miktarda olduğu için ancak toplandığını, davanın konusuz kaldığını savunmuştur. Mahkemece davalı vekilinin 17.03.2014 tarihli dilekçe ekinde toplam 499.200,00 TL tutarındaki 129 adet senedi mahkeme kasasına sunduğu, davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalının ön incelemeden önce verdiği cevap dilekçesindeki beyanları davanın kabulü mahiyetindedir. Davalı tarafından dava kabul edildiğine göre; davacı yararına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesine göre Tarife hükümleri ile belirlenen ücretlerin yarısı nazara alınarak vekalet ücreti takdir edilmelidir. O halde Mahkemece, senetlerin toplam değeri üzerinden hesaplanacak olan 32.968,00 TL nispi vekalet ücretinin yarısı olan 16.484,00 TL nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken 750,00 TL vekalet ücretine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMUK’un 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenle kararın hüküm fıkrasının 3. bendinin hükümden tamamen çıkarılarak yerine, “Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan … uyarınca takdir olunan 16.484,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” cümlesi yazılarak kararın düzeltilmesine, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü yazılan 2,50 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, 15/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.