Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/45279 E. 2015/29271 K. 08.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/45279
KARAR NO : 2015/29271
KARAR TARİHİ : 08.10.2015

MAHKEMESİ : Orhangazi 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2014
NUMARASI : 2012/568-2014/367

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, murisleri olan S.. Z..’un 29.08.2011 günü saat 00:05 sıralarında K.. köyü hudutları dahilinde köy tüzel kişiliğine ait ancak K.. K.. tarafından işletilen Ilıcaya (kaplıca) yüzmeye gittiğini ve burada boğularak vefat ettiğini, olayın meydana gelmesinde gerekli koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınmaması nedeniyle davalıların kusurlu olduğunu ileri sürerek davacı baba için 1.000,00 TL, davacı anne için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı anne için 10.000,00 TL, davacı baba için 10.000,00 TL ve davacı 3 kardeşin herbiri için 5.000,00’er TL olmak üzere toplm 35.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, yargı yolu dava şartı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesinde, hizmet ; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacıların, murislerinin boğularak vefat ettiğini ileri sürdükleri ılıcanın, davalı köy muhtarlığının iktisadi işletmesi olup, 25.07.2009 tarihinden itibaren vergi mükellefi olduğu ve girişlerin ücretli olduğu yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Buna göre, 4077 sayılı Kanun kapsamında davacılar murisi ile davalı arasında bir hizmet sözleşmesi olduğu, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, tüketici mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, 08/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.