Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/4512 E. 2014/18294 K. 09.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4512
KARAR NO : 2014/18294
KARAR TARİHİ : 09.06.2014

MAHKEMESİ : Emirdağ Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2013
NUMARASI : 2011/507-2013/159

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı şirket, davalının kendilerinden prefabrik satın aldığını ancak bedeli olan 15.340 TL’yi ödemediğini bu nedenle hakkında faturaya dayalı takip başlatıldığını ileri sürerek vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiş davasını 18.06.2012 tarihinde ıslah etmek sureti ile alacak davasına çevirerek 13.000 TL nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, aralarında böyle bir alım satım gerçekleşmediğini, faturanın tek başına alacağın varlığını ispat etmeye yeterli olmadığını savunarak davanın reddi ile kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini dilemiştir.
Mahkemece, davacının itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, davalı lehine 1840,80 TL vekalet ücreti takdir edilmiş, hüküm taraflarca temyiz olunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davalı hakkında prefabrik alımından kaynaklı faturaya istinaden alacak istemine ilişkindir. Mahkemece yasaya uygun delillere göre ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ve gerekçeli karara 25.09.2013 tarihinde davacı yanca verilen ıslah dilekçesi ile kararın dava kısmına
alacak davasının da eklenmesine ve alacak davasının reddi ile davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 1320, 00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verildiğine dair tavzih şerhi işlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Hükmün Tavzihine ilişkin 305. maddesinin 2. fıkrasında Hüküm fıkrasında taraflara tanınan hakların ve yüklenen borçların, tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği düzenlenmiştir. Yasanın açık hükmüne rağmen mahkemece taraflar hakkında yeniden hüküm tesisi doğuracak şekilde tavzih şerhi oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm davalının sair temyiz itirazlarının reddine ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına bozulmasına, peşin alınan 24,30 TL harcın davalıya iadesine, 09.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.