YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4507
KARAR NO : 2014/18743
KARAR TARİHİ : 11.06.2014
MAHKEMESİ : İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/09/2013
NUMARASI : 2012/234-2013/363
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının eşi asıl borçlu A.T.. imzalamış olduğu kredide müteselsil kefil sıfatı ile yer aldığını, davalının ise kredi sözleşmesinde dükkanı teminat olarak gösterdiğini, davalının kredi sözleşmesinin kefili olmamasına rağmen rızaen ve iradi olarak, hiçbir ihtirazi kayıt da dermeyan etmeksizin dava dışı asıl borçlunun kredi borcunun 40.000 TL’sini ödediğini ve bu meblağın yarısını İzmir 16.İcra Müdürlüğü’ nün 2012/959 sayılı takip dosyasında talep ettiğini; ancak asıl borçlunun borcunu hiçbir gecikme olmadan ödediğini, vadesi gelmeden ödenen borçtan dolayı sorumluluğunun olmayacağını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kefil sıfatı ile yer aldığı sözleşmeden doğan borcun asıl borçlu tarafından gecikme olmadan ödemesine rağmen taşınmazını teminat olarak gösteren davalının 40.000 TL ödediğini, ödediği bu miktarı tahsil amacı ile başlattığı icra takibinde davalının asıl borçlunun temerrüdü gerçekleşmeden ödeme yapması sebebi ile borçlu olmadığının tespiti amacı ile eldeki davayı açmıştır. İşbankası A.Ş’nin cevabi yazısından davalının kendi şahsı ve A.. T..doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı teşkil etmek üzere
sahibi olduğu taşınmazı banka lehine ipotek tesis ettiğini , ipoteğin fek talebi üzerine de davalının, dava dışı A..T.. kredisine de ödeme yaptığı, her iki kredi de temerrüt hali bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkemce de bu hususlara değinilmiş, davalının zorunlu bir durum olmadan ödeme yapmasının kefilin durumunu ağırlaştırdığı ve bu hususun TMK’nın 2. maddesini aykırı olduğu gerekçesine yer verilmiş; ancak hüküm fıkrasında davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece gerekçe ve hüküm fıkrasında çelişki oluşturacak şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 11.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.