Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/44996 E. 2015/28083 K. 30.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/44996
KARAR NO : 2015/28083
KARAR TARİHİ : 30.09.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının 23.02.2008 tarihli sözleşmeye dayalı olarak hakkında icra takibi başlattığını ve takibin kesinleştiğini, bu sözleşmede 13.380,00 TL borcun 3.000,00 TL’sinin ödenmesi nedeniyle bakiye 10.380,00 TL borç kaldığı yazılı olmasına karşın takibin 13.380,00 TL asıl alacak üzerinden başlatıldığını, takip başlatılmadan önce de 3.000,00 TL ödeme yaptığını, takipten sonra yapılan 1.000,00 TL ödemenin dikkate alınmadığını, ayrıca takipte talep edilen faiz oranının fazla olduğunu ileri sürerek icra takip talebinde faize mahsup edildiği belirtilen 6.000,00 TL ödemenin asıl borca mahsup edilmesi ile bakiye 7.526,50 TL asıl alacak ve 146,50 TL faiz olmak üzere toplam 7.673,00 TL borçlu olduğunun ve bunun üzerinde talep edilen miktarda borçlu olmadığının tespitine, takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine ve takipten sonra yapmış olduğu 1.000,00 TL’nin dikkate alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, öncelikle yetki itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, görevsizlik ve yetkisizlik nedeniyle açılan davanın reddine, dosyanın görevli ve yetkili….. nöbetçi icra mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile 23.02.2008 tarihli sözleşme nedeniyle icra takibinde belirtilen miktarda borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Dava, genel hükümlere göre açılmış takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti isteğine ilişkin olup, icra dairesinin herhangi bir işlemine karşı itiraz ya da şikayet içermemektedir. Bu durumda mahkemece, tarafların delil ve karşı delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Öte yandan görülmekte olan bir davada hem görev hem de yetki uyuşmazlığı söz konusu olduğu hallerde öncelikle görev uyuşmuzlığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Yetki uyuşmazlığı ise görevli mahkemece çözümlenmelidir. Görevli olmadığına karar veren mahkemece ayrıca yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, ayrıca bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, 30/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.