Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/4498 E. 2014/15770 K. 20.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4498
KARAR NO : 2014/15770
KARAR TARİHİ : 20.05.2014

MAHKEMESİ : Denizli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/06/2013
NUMARASI : 2012/17-2013/241

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının 20.10.2006 tanzim tarihli, 01.06.2007 vadeli alacaklısı M.. G.., borçlusu İbrahim İyiol olan 7.500,00 TL tutarlı bono senedini ciro ederek kendisine verdiğini, davalının bono senedini zamanında ödenmemesi nedeniyle hakkında takip başlattığını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazının iptali ile %40 ‘dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davalının Denizli 5 İcra Müdürlüğünün 2011/2377 Esas sayılı takip dosyasında talep edilen asıl alacağın tamamı ile işlemiş faizin 2.831,30 TL lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin 7.500 TL si asıl alacak, 2.831,30 TL si işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.331,30 TL si üzerinden devamına ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, bonoya dayanarak başlattığı takibe haksız itiraz edilmesi üzerine eldeki davayı açmıştır. Mahkemece bononun zamanaşımına uğradığı bu nedenle , adi belge niteliğine sahip olduğu , aksinin davalı tarafça ispat edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne karar vrilmiştir. Davacının icra takibine dayanak yaptığı bononun vade tarihinden itibaren üç yıllık zamanaşımı süresi dolduğu duraksamasız olduğu gibi değinilen bu yön mahkemenin de kabulündedir. Üç yıllık zamanaşımı süresi dolduğu için kambiyo senedi niteliğini yitiren belge adi belgeye değil yazılı delil başlangıcı niteliğine dönüşmüştür. Alacaklı buna dayanarak, davaya konu alacağının dayanağını oluşturan ve davalı tarafından reddedilmiş bulunan, ödünç para vermeye ilişkin temel hukuki ilişkiyi ve o ilişkiye dayalı bir alacağının var olduğunu tanık dinleterek kanıtlama hakkına sahiptir. Davacı tanığı A.. G.. davalı ile davacı arasındaki borç para alışverişini görmediğini beyan etmiştir. Tanık beyanı olayı aydınlatmaya elverişli olmayıp davacı iddiasını tanık beyanı ile ispatlayamamıştır. Hal böyle olunca, davacının davalıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.