Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/43304 E. 2015/34144 K. 23.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/43304
KARAR NO : 2015/34144
KARAR TARİHİ : 23.11.2015

MAHKEMESİ : Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/06/2014
NUMARASI : 2012/482-2014/268

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davalı vekili avukat G.. K.. geldi. Davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 30.4.1998 tarihinde 5.. nolu parselde kayıtlı zemin ve 1. kat dubleks evi satın aldığını, inşaatın kaba inşaat olarak teslim edildiğini, teslimden sonra da inşaat müteahhidinin ortadan kaybolduğunu, bunun üzerine davalı arsa sahibi ve inşaatı yapan müteahhit aleyhine delil tespiti yaptırdıklarını, bilirkişi raporuna göre eksik kalan inşaatın 33.000,00 TL ile giderilebileceğinin, mahrum kalınan kira bedelinin ise 11.175,00 TL olarak hesaplandığını, inşaatı yapan müteahhit hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, müteahhidin Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında yargılanırken vefat ettiğini, dava konusu inşaatın kendisi tarafından tamamlandığını ileri sürerek, 33.000,00 TL eksik inşaat bedeli ile 11.75,000 TL mahrum kalınan kira geliri olmak üzere toplam 44.175,00 TL’nin 31.01.2003 ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kusurun müteahhitte olduğunu, üzerine düşen edimini yerine getirerek taşınmazı tapuda davacıya devrettiğini, fakat müteahhidin inşaatları tamamlamadığını, müşteri ile müteahhidin anlaşmasının tarafı olamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle 30.412,00 TL eksik inşaat bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalı arsa sahibi tarafından tapuda kendisine satılan dubleks evin kaba inşaat halinde bırakıldığını ileri sürerek, eksik inşaat bedeli ve kira kaybının tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır. Davalı, davacı ile müteahhit arasındaki anlaşmanın tarafı olamayacağını savunarak davanın reddini dilemiş, mahkemece, davacının dava konusu taşınmazı davalı arsa sahibinden tapuda devrini alarak satın aldığı, taraflar arasında geçerli bir satım sözleşmesi bulunduğundan, davacının akidi olan davalıya karşı bu sözleşmeye dayanarak talepte bulunabileceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 30.412,00 TL eksik ve gizli ayıplı inşaat bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacı, 13.01.2013 tarihli tespit dilekçesinde müteahhit A.. Y.. Y.. ve T.. İnş. Ltd. Şt.ni hasım göstererek, bu şahıslarla satış sözleşmesi imzaladığını, satış bedeline mahsuben 700.000.000 TL ve 10.000 USD ödediğini, taşınmazın 24 ay içerisinde teslim edileceği taahhüt edilmesine rağmen evin kaba inşaat halinde bırakıldığını ileri sürerek, inşaatın hali hazır durumu ile ne kadar sürede, ne kadar masrafla bitileceğinin tespitini istemiştir. Davacının tespit dosyasındaki ikrarından ve T.. Ltd. Şt. ile imzaladığı sözleşmeden taşınmazın davacıya müteahhit tarafından satıldığı anlaşılmaktadır. Davalının davacı ile yapılan satış sözleşmesinde taraf olmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, davalı arsa sahibinin eylemi, müteahhide düşen daireyi inşaat kat karşılığı sözleşmesi gereği tapuda devretmekten ibarettir. Hal böyle olunca mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar ferilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 519,40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.