Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/4288 E. 2014/20962 K. 25.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4288
KARAR NO : 2014/20962
KARAR TARİHİ : 25.06.2014

MAHKEMESİ : Bursa 1. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2011/234-2013/586

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı,davalı Yapı Kredi Bankası A.Ş tarafından verilen kredi kartının içerisinde bulunduğu cüzdanının çalındığı,çalınan kredi kartı ile davalı H.. G..’e ait iş yerinden aynı gün içerisinde 2.925,00 TL’lik 14 ayrı harcama yapıldığı,söz konusu harcamaları kendisinin yapmadığı ve şifre kullanılmadan harcamaların nasıl yapıldığının anlaşılamadığını,Cumhuriyet Savcılığı’na başvurduğunu ileri sürerek,davalılara borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesi istemiştir.
Davalı Yapı Kredi Bankası A.Ş,davacının kartın en son kullanıldığı 27.10.2010 tarihinden 15 gün sonra 11.11.2010 tarihinde kayıp çalıntı başvurusu yaptığını,5464 sayılı kanun uyarınca bankanın sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddinni dilemiştir.
Mahkemece,kredi kartının hamili olan davacının 5464 sayılı Yasanın 15. ve 16. maddelerinde belirtilen, kartın korunması veya başkaları tarafından kullanılmasını engelleyecek güvenlik tedbirlerini almadığı,kart kaybolduktan veya çalındıktan 15 gün sonra kartı çıkaran bankaya ihbarda bulunduğu,bu durumda yapılan harcamalardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş;hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı,davalı bankanın verdiği kredi kartının,cüzdanının çalınması nedeniyle 27.10.2010 tarihinde davalı Hüseyin’e ait işyerinden aynı gün 13 ayrı harcama ve ertesi gün de bir adet harcama yapılarak kullanıldığını,oysa Bu harcamaları kendisinin yapmadığını iddia ederek sözkonusu harcamalar dolayısıyla borçlu olmadığının tespitini istemiş,davalı ise 15 gün sonra çalıntı,kayıp ihbarında bulunulduğunu ve yapılan harcamalardan davacının sorumlu olduğu savunmuştur.Mahkemece,davalının savunması doğrultusunda,alınan bilirkişi raporuna itibar edilmeyerek davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının şikayeti ile Saruhanlı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2011/1536 soruşturma sayılı dosyası sonucunda,”… müştekinin cüzdanında sadece kredi kartının yerinde olmayıp nüfus cüzdanı dahil para ve başkaca eşyalarının yerinde olmasının düşündürücü birer ayrıntı olduğu,soyut iddia dışında… ” gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.Savcılık ifadesinde davalı işyeri sahibi H.. G..’in,” … bize kart gösterip harcama yapan kişi kartın sahibi olan kişiydi,şifreyi hatırlayamadı..” beyanı mevcuttur.Ancak, mahkemece harcama belgeleri ile slipler getirtilmemiş,sliplerdeki imzaların kime ait olduğu araştırılmamıştır.Şayet kartın sliplerindeki imzalar davacıya ait ise davacıyı kredi kartı harcamasını ödeme yükümlülüğünden kurtarmaz.Bu durumda mahkemece,kredi kartı harcamalarına ilişkin sliplerin davalı bankadan getirtilerek sliplerdeki imzanın davacıya ait olup olmadığı yönünde inceleme ve araştırma yapılmalı, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, harcama tarihinde kredi kartının fiili kullanıcısının davacı olup olmadığı da gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik ve yetersiz inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın (1) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA,(2) nolu bentte gösterilen nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.