Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/42644 E. 2014/40781 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/42644
KARAR NO : 2014/40781
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : Tosya Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 04/09/2014
NUMARASI : 2014/85-2014/123

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, kendisinden dosya masrafı ve komisyon, yapılandırma bedeli adı altında tahsil edilen 2.525,00-TL bedelin tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,ıslahla talebini 3.815,25-TL’ye çıkarmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 3.815,25 TL’nin dava tarihinden itibaren, 443,39 TL’nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Mahkeme kararı temyiz eden davacı tarafa 02.10.2014 tarihinde tebliğ edilmiş ve temyiz dilekçesi 21.10.2014 tarihinde verilmiştir. 3156 sayılı Yasanın 20. maddesiyle değiştirilen HUMK.nun 432/1 maddesi uyarınca yasanın yürürlüğe girdiği 6.4.1985 tarihinden itibaren verilen kararlarda temyiz süresi 15 gündür. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1.6.1990 gün ve esas 1989/3, karar 1990/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz süresi geçtikten sonra verilen temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-6100 sayılı HMK’nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nun 297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün de birbirine uyumlu olması gerekir.
Temyize konu davada, kısa kararda “2.525-TL’nin dava tarihinden, 1.290,25-TL’nin ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline” şeklinde hüküm kurulmasına rağmen, gerekçeli kararda “3.815,25 TL’nin dava tarihinden itibaren, 443,39 TL’nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiş olması, az yukarıda açıklanan kısa kararla gerekçeli kararın birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırı olup, bozmayı gerektirir. Bu durumda mahkemece, 10.4.1992 tarih ve 1991/7 Esas 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi kısa karar ile bağlı kalınmadan, ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
3-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz dilekçesinin reddine,2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, 3. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.