Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/4255 E. 2014/18288 K. 09.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4255
KARAR NO : 2014/18288
KARAR TARİHİ : 09.06.2014

MAHKEMESİ : Eskişehir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2011/45-2013/564

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı Seyyar Tuhafiye ve İşportacılar Esnaf Odası, avukat olan davalı ile aralarında avukatlık ve hukuki danışmanlık sözleşmesi bulunduğunu, lehlerine takip ettiği icra dosyalarında 138.190,93 TL tahsilat yapmış olmasına karşın ücret ve masraf adı altında kesinti yapmak sureti ile taraflarına yalnızca 8,468,36 TL ödeme de bulunduğunu ileri sürerek ıslah ile birlikte davalının fazladan mahsup ettiği 34.742,69 TL’ nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, Oda Genel Sekreteri tarafından 24.12.2009 tarihinde ibra edildiğini, azlin ise daha sonraki tarihte olduğunu ayrıca masraf ve ücret adı altında yapılan kesintilerin yerinde olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, dava ve ıslah dilekçesinin kabulüne, 34,727,69 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine bu bedelin 10.000 TL lik kısmına dava tarihinden bakiyesine ıslah tarihinden yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş, karar davalı yanca temyiz olunmuştur
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, vekil olan davalı tarafından takip edilen icra dosyalarında tahsil edilen miktardan, masraf ve ücret adı altında fazladan yapılan kesintinin, davalıdan yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir. Davalı davanın reddini dilemekle birlikte esasa cevap dilekçesinde sözleşme kapsamında hak ettiği danışmanlık ücretlerinin de ödenmediğini belirtmiştir. Taraflarca imzalanan avukatlık ve hukuki danışmanlık sözleşmesinin incelenmesinde ise danışmanlık ücreti olarak aylık 150,00 TL +KDV ödeneceği kararlaştırılmıştır. Ancak Mahkemece , davalının hak ettiği danışmanlık ücretinin değerlendirilmesine ilişkin talebin savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğu vurgulanarak hükme esas alınan hesaba danışmanlık ücreti dahil edilmemiştir. Oysa ki davalı cevap dilekçesinde bu durumu belirtmiş olup, mahkemece icra dosyalarından yapılan tahsilattan davalı avukatın hak ettiği ücret mahsup edilirken, en son yapılan danışmanlık ücreti ödeme tarihinden, azilnamenin avukata tebliği tarihine kadar olan süreçte davalının hak ettiği danışmanlık ücretinin hesap edilerek hasıl olacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
3. Davalı, dava sırasında davacı vekiline 965,00 TL ödediğini belirterek ödeme definde bulunmuştur. Bu husus mahkemece değerlendirilmemiştir. Ödeme defi yargılamanın her safhasında ileri sürülebilir nitelikte bir defi olup mahkemece bu hususun göz önüne alınarak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup Bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 09.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.