Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/4241 E. 2014/10797 K. 09.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4241
KARAR NO : 2014/10797
KARAR TARİHİ : 09.04.2014

MAHKEMESİ : Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/02/2012
NUMARASI : 2011/304-2012/102

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili avukat İ..l Ç.. geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklamalası dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalılar tarafından aleyhine açılan davada Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 18.04.2008 tarih ve 2008/184 Esas 2008/595 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmesine rağmen davalıların bu sefer bu kararı dayanak yaparak aleyhine 23.500.00.TL asıl alacak 5.869.13.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.369.13.TL’ nın tahsili için icra takibi yaptıklarını, davalılara borcu olmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacı aleyhine Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtıkları katkı payı nedeniyle tapu iptal ve tescil davasında Mahkemenin 18.04.2008 tarih ve 2008/184 Esas 2008/595 Karar sayılı ilamı ile katkı payı alacaklarının kabul edildiğini ancak tapu iptal ve tescil istemlerinin reddine karar verildiğini, bu kararın taraflarınca temyizi üzerine Yargıtay tarafından dava konusu edilmeyen katkı payı alacağının ayrı bir dava konusu yapılabileceği belirtilerek kararın onandığını buna göre katkı payı alacaklarının tahsili amacıyla davacı aleyhine icra takibi başlattıklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile Bursa 10. İcra Müdürlüğü’ nün 2011/437 Esas sayılı dosyası ile davalıların davacıya karşı başlattığı takip nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Her ne kadar mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davalılar tarafından davacı aleyhine 18.04.2008 tarihinde “…02.03.2006 tarihinde vefat eden muris babaları M.. A..T..’ un mirasçısı oldukları, anneleri Ş..’ nin ölümünden sonra muris babalarının 1998 yılında davalı F.. T.. ile evlendiği, muris babalarının sağlığında taşınmaz satın alması ve bu taşınmazlar üzerine bina inşa etmesi için anneleri Şehri’ den intikal eden mirastan elde edilen 20.000.00.TL ile annelerine ait 3 adet bileziğin satılmasından elde edilen 3.500.00.TL olmak üzere toplam 23.500.00.TL’ yı babalarına verdikleri, babalarının bu parayı da katarak taşınmazları satın alıp bina inşa ettiği, bu taşınmazlara sonradan davalının zilyet ettiği iddiası ile katkı payları oranında tapu kaydının iptali ile hisseleri oranında tesciline karar verilmesi istemi ile Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ ne açtıkları ve yapılan yargılama sonucunda Mahkemenin 18.04.2008 tarih ve 2008/184 Esas 2008/595 Karar sayılı kararı ile ve “…davacıların annesi Ş..’ nin vefatından sonra Ş… yoluyla davacılara 20.000.00.TL tutarında miras intikal ettiği, bu parayı alan muris M.. A..T..’ un taşınmazdaki hissesini aldığı P… Ü..’ e ödeme yaptığı, keza Ş..’ nin sağlığında aldığı 3 adet bileziğinin de bu taşınmaz üzerine yapılan binanın inşaasında kullanıldığı, muris M.. A.. T..’ un taşınmazda tek başına hak sahibi olduğu, taşınmazdaki P.. Ü..’ in payının M.. A.. adına satın alınmasında davacıların nakden katkıda bulundukları anlaşılmakla birlikte bedelin P.. Ü…’ e ödendiği tarihte davacılardan E.. 14, N.. 16, N. 21 yaşında olup her üçüde bekar ve baba M.. A.T..’ un bakım ve gözetimi altında bulunmaktadırlar. Davacılar tarafından babalarına ödenen para, satın alınmasında sarf edilen taşınmazda davacılara mülkiyet hakkı bahşetmemektedir. Davacıların katkı payı nedeniyle alacak davası bulunmamaktadır. Bu halde açılan tapu iptali ve tescil davası yasal dayanaktan yoksun bulunduğundan…” gerekçesi ile katkı payı nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verildiği ve verilen bu kararın davacılar tarafından temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’ nin 09.03.2010 tarih ve 2009/13611 Esas 2010/2525 Karar sayılı ilamı ile ve “özellikle dava konusu edilmeyen katkı payı alacağının ayrıca dava edilebileceğine göre” gerekçesi ile verilen hükmün onanmasına karar verildiği, sonrasında davacıların karar düzeltme taleplerinin
de reddine karar verilerek hükmün 24.11.2010 tarihinde kesinleştiği, bunun üzerine eldeki bu davanın davalıları E.. K.., N.. A.., H.. T.. ve N.. G.. tarafından F.. T.. aleyhine Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 18.04.2008 tarih ve 2008/184 Esas 2008/595 Karar sayılı kararı ilamı dayanak yapılarak 23.500.00.TL asıl alacak, 5.869.13.TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.369.13.TL’ nın tahsili için 12.01.2011 tarihinde ilamsız icra takibinde bulunulduğu, F.. T.. tarafından da borçlu olmadığının tespiti için bu davanın açıldığı dosya kapsamı ile sabittir. O halde mahkemece, Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 18.04.2008 tarih ve 2008/184 Esas 2008/595 Karar sayılı kesinleşmiş ilamındaki gerekçe ile Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’ nin 09.03.2010 tarih ve 2009/13611 Esas 2010/2525 Karar sayılı ilamında belirtilen “özellikle dava konusu edilmeyen katkı payı alacağının ayrıca dava edilebileceği” yönündeki gerekçe dikkate alınarak davalıların davacıdan talep edebilecekleri katkı paylarının miktarının belirlenmesi yönünde taraf delilleri toplandıktan sonra gerekirse alanında uzman bilirkişi veya bilirkişi heyeti marifetiyle keşifte yapılarak, bilirkişiden yargı ve taraf denetimine açık ve gerekçeli bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken Usul Yasamıza aykırı olarak gerekçesiz şekilde davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan 349,00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.