Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/41074 E. 2014/35774 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/41074
KARAR NO : 2014/35774
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

MAHKEMESİ : Ankara 4. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 15/08/2013
NUMARASI : 2013/1519-2013/2162

Taraflar arasındaki tüketici sorunları hakem heyeti kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istenilmekle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının davacı bankadan konut kredisi kullandığını, bu sırada kendisinden alınan masrafların iadesi için Çankaya Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem heyetine müracaat ettiğini, Çankaya Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 04.03.2013 tarih ve 2469 sayılı kararı ile 1.100, 00 TL dosya masrafının tüketiciye iadesine karar verildiğini ileri sürerek tüketici hakem heyeti kararının iptalini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; karar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir.
1-Savunma hakkı Anayasanın 36.maddesinde güvence altına alındığı gibi, karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK.nun 27.maddesi hükmüne göre de, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, başka bir anlatımla, davalıya savunma hakkını kullanma olanağı verilmeden hüküm kurulamaz. HMK.’nın 320/1.maddesinde “mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği” belirtilmişse de bunun ancak ön inceleme aşamasında ve “mümkün olan hallerde” olduğu belirtilmek suretiyle yasanın uygulama alanı dar bir çerçeve ile belirlenmiştir. HMK’nın 27.maddesinde belirtildiği üzere davanın taraflarının, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakları mevcut olup, bu hak çerçevesinde tarafların açıklama ve ispat hakkını
kullanabilmeleri gerekmektedir. Hukuki dinlenilme hakkının usul hukukundaki bir diğer yansıması ise, HMK madde 297/ 1-c bendinde yer almış olup buna göre, mahkemelerin gerekçeli kararlarında, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin belirtilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Hal böyle olunca, tarafların hukuki dinlenilme hakkı bağlamında ilk derece mahkemesince duruşma yapılması kural olup, mahkemece tarafların iddia ve savunmalarının toplanarak duruşma açılması ve tarafların açıklamaları dinlenildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dosya üzerinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. Bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin kabulüne, Ankara 4.Tüketici Mahkemesinin 15/08/2013 tarih ve 2013/1519 esas 2013/2162 karar sayılı kararının sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına, ikinci bentte açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının diğer temyiz itirazının incelenmesine yer olmadığına, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.