Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/40796 E. 2014/36911 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/40796
KARAR NO : 2014/36911
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 21.04.2014
NUMARASI : 2013/1663 2014/512

Taraflar arasındaki tüketicinin korunması hakkındaki kanundan kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, televizyonda izlediği tanıtımlarda beğenip telefonla aramak suretiyle devremülk satın aldığını ve karşılığında 3.400,00 TL bedeli kredi kartı ile ödediğini, imzalaması için gönderilen sözleşmeyi incelediğinde tanıtımlarda gösterilenden faklı olduğunu, daha sonra tesise gittiğini ve tanıtımlar ile tesisin farklı olduğunu anladığından sözleşmeyi imzalamadığını, parasının iadesi için yapmış olduğu başvuruların yanıtsız bırakıldığını ileri sürerek ödemiş olduğu 3.400,00 TL’nin ticari faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasaların da tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlığın taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklandığı ve bu sözleşme ilişkisinin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı Yasanın 23. maddesinde bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. O halde mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.