Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/40616 E. 2014/39686 K. 12.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/40616
KARAR NO : 2014/39686
KARAR TARİHİ : 12.12.2014

MAHKEMESİ : Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/05/2014
NUMARASI : 2013/608-2014/193

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı idare ile hizmet sözleşmesi yaptıklarını, edimini sözleşme uyarınca yerine getirdiğini, ancak davalının 5510 sayılı yasanın 81/1-1 maddesine ve sözleşmeye aykırı olarak hak edişlerinden %5 oranında kesintiler yaptığını ileri sürerek 12561,85 TL’nın her ayın fatura tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 11463,35 TL’nın dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı eldeki davada kendisinden yapılan kesintilerin her ay fatura tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini istemiş, mahkemece hüküm altına alınan miktara dava tarihinden itibaren faiz uygulanmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 117.maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusunu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Muaccel bir borçtan dolayı alacaklının ihtarı yok ise faize ancak dava veya varsa icra takibinden itibaren hükmedilebilir. Dava konusu olayda, davacı, davalı kuruma giriş kaydı bulunmayan 23.11.2010 tarihli yazı ile 12561,85 TL’nın kesinti tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte dilekçenin teslim edildiği tarihten sonraki 7 gün içinde ödenmesini istemiş, davalı ise 15.2.2011 tarihli yazıyla davacının bu talebini reddetmiştir. Davacının anılan yazısı davalıyı temerrüde düşürür nitelikte olup, yazının davalı kuruma giriş tarihinden itibaren 7 ün sonra davalının temerrüde düştüğünün kabulü zorunludur. Bu itibarla, mahkemece davacının 23.11.2010 tarihli dilekçesinin davalı kuruma hangi tarihte kaydının yapıldığı hususunda taraflardan delilleri alınarak kayıt tarihinden itibaren davalının 7 gün sonrası için temerrüde düştüğünün belirlenmesi, bu hususun belirlenememesi halinde ise davalının 15.2.2011 tarihli cevabı yazı tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekir. Mahkemenin değinilen bu yönü göz ardı ederek yazılı şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 613,20 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, 25,20 TL peşin harcın davacıya iadesine, 12.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.