Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/40567 E. 2015/32068 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/40567
KARAR NO : 2015/32068
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ : Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2014
NUMARASI : 2012/217-2014/204

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı A.. H. O.. ve vekili avukat H.. H.. ile davacı vekili avukat A.. R.. Y.. gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, vekili olan davalı avukatlarca Ankara 4. İş Mahkemesi’nin 2003/49 Esas sayılı dosyasının takip edildiğini, 24.12.2009 tarihinde dosyanın karara çıktığını, kararın Ankara 32. İcra Müdürlüğü’nün 2010/2248 Esas sayılı dosyası ile davalılarca takibe konulduğunu, borçlular tarafından icra dosyasına yatırılan 233.194,73-TL’nin 220.375,93-TL olarak davalılar tarafından icra dosyasından çekildiğini, bu meblağın 94.000-TL’ sinin kendisine ödendiğini, bakiyesinin ise akdi ve karşı yan vekalet ücretleri ve yapılan masraflar nedeniyle davalıların uhdesinde bırakıldığını, vekalet ücretinin dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın % 25’ini aşamayacağını, taraflar arasında yapılan ücret sözleşmesinde dava sonunda tahsil edilecek olan anapara ve faiz miktarının % 50’sinin davalılara ait olduğunun düzenlendiğini, bu sözleşmenin Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesine aykırı olduğunu, davalıların hakettiği ücretin mahkemece hükmedilen tazminat miktarının en fazla % 25’i olabileceğini, bu bedelden fazlasının iade edilmesi gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 55.000-TL’nin icra Müdürlüğü’nden çekildiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, ifa edilmiş sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülemeyeceğini, davacının birbirinden bağımsız çok sayıda işini yürüttüklerini, dosya için çok emek harcadıklarını, avukatlık sözleşmesinin davaya konu İş Mahkemesi için hazırlandığını, davacının 08.07.2010 tarihli belge ile tek taraflı olarak kendilerini ibra ettiğini, mahkeme ve icra dosyasının akdi ve karşı yan vekalet ücretleri, yapılan giderler, davanın atiye terk edilmesi nedeniyle yapılan yargılama gideri, atiye terk edilen tazminat talebi için kazanılan vekalet ücreti gibi kalemlerin de uhdelerinde kalan meblağ içinde olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 54.236,78-TL’nin temerrüt tarihi olan 07.07.2010 tarihinden (paranın çekildiği tarih) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı vekili, dava dilekçesinde; taraflar arasında düzenlenen vekalet ücreti sözleşmesinin Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesine aykırı olduğunu, davalıların hakettiği ücretin mahkemece hükmedilen tazminat miktarının en fazla % 25’i olabileceğini, bu bedelden fazlasının iade edilmesi gerektiğini ileri sürmüş, yine 25.02.2013 havale tarihli dilekçesinde; “Dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek Avukatlık Kanunu’na göre % 25’lik tavanı aşan kısmın hesap ettirilerek bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Bir başka ifade ile davacı , davalı avukatlara % 25 oranında sözleşmeden kaynaklanan vekalet ücreti ödemeyi kabul etmiştir. Hal böyle olunca; mahkemece bu oran üzerinden akdi vekalet ücreti hesaplanması gerekirken, yanlış değerlendirme ile davacının kabulü gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince kararın temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan 926,00 TL. temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.