Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/40532 E. 2015/32027 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/40532
KARAR NO : 2015/32027
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davalı ….vekili avukat … ile davaılar vekili avukat …’nın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştır. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacılar, murisleri …’nın, davalı şirkette yardımcı pilot olarak çalışmakta iken 6.12.1998 tarihinde, kaptan pilot … ile birlikte kullandıkları uçağın aprona düşmesi sonucu hayatını kaybettiğini, başarılı bir pilot olan murisin yıllarca edindiği tecrübe ve sahip olduğu yetenekleri nedeniyle mesleğinin en üst seviyelerine ulaşarak kendilerine yüksek hayat standardı sağladığını, babalarının ölümü ile onun maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek, 50.000,00’er TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ödetilmesini istemiş, birleşen dava ile faiz açısından murisin ölüm tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiş, ıslah ile de maddi tazminat talebini artırmışlardır.
Davalı, kazanın pilotaj hatası neniyle meydana geldiğini, uçakta teknik bir arızanın mevcut olmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacı … için 77.270,28 TL. davacı … için 4.792,78 TL. maddi ve her bir davacı için 43.750 TL. manevi tazminatın olay tarihi olan 6.12.1998 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacılar, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak muris babalarının ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemişlerdir. Yargılamanın devamı sırasında düzenlenen aktüer bilirkişi raporunda destekten yoksun kalma zararının istemden daha fazla olduğunun belirlenmesi üzerine davacılar, 25.03.2013 günlü ıslah dilekçesini vererek dava dilekçesindeki talep sonucunu artırmış ve bilirkişi raporunda belirlenen zarar miktarına göre toplam 82.063 TL. zararını istemişlerdir. Mahkemece, dava konusunun ıslah yolu ile artırılmasının ek dava niteliğinde olmayıp, dava dilekçesinin kısmi ıslahı anlamında olduğu bu nedenle ıslah ile artırılan miktara karşı zamanaşımı defiinin ileri sürülemeyeceği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiştir.
Uyuşmazlık; ıslah dilekçesi ile talep edilen tazminata karşı zamanaşımı definin ileri sürülmesinin mümkün olup olmadığı, burada varılacak sonuca göre, davacıların 25.03.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatı için zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
Davanın tamamen ıslahı durumunda, dava dilekçesinden itibaren bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılmasını gerektirir (HUMK.m.87). Gerek öğretide, gerekse yerleşik yargısal kararlarda, davanın tamamen ıslahında yeni bir dava açılmamış sayılacak, tamamen ıslah edilen dava ilk açılan davanın devamı niteliğinde olduğundan, bunun doğal sonucu olarak, zamanaşımı, hak düşürücü süre ilk davanın açıldığı tarihteki duruma göre dikkate alınacaktır. Onun için davanın tamamen ıslahında ıslah olunan dava, ilk dava gününde açılmış sayılacaktır. (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6.baskı c.IV,s.3998 vd; HGK, 5.3.2003 gün ve 2003/9-76 E.;126 K.)
Davanın kısmen ıslahı durumunda ise davacı; kısmi davada saklı tuttuğu fazlaya ilişkin haklarını, ek bir dava açarak isteyebileceği gibi, müddeabihi aynı davada kısmi ıslah dilekçesi verip harcını yatırmak suretiyle arttırabilecektir.
Bir davanın açılması halinde zamanaşımı kesilir (BK.m.133/2). Ancak, kesilen zamanaşımı, kesilme tarihinden başlayarak yeniden işler (BK.m.135/1). Dava ile kesilmiş zamanaşımı, davanın devamı süresinde taraflardan birinin yargılamaya ilişkin her bir işleminden ve hâkimin her emir ve hükmünden itibaren yeniden cereyana başlar.
Öğretide, kısmi davada dava edilmeyen alacak kesimi için, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmuş olmasının zamanaşımını kesmeyeceği kabul edilmektedir (Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı Baskı Cilt:II s.1541 v.d; HGK 9.10.2002 gün ve 2002/9-809 E., 802 K. ).
Kısmi ıslahta, tam ıslahın aksine ıslah tarihine kadar yapılmış bütün usul işlemleri yapılmamış sayılmaz. Kısmi ıslah, yapıldığı tarihten ileriye yönelik olarak hüküm ifade eder (HGK.3.7.2002 gün 2002/9-564 E.ve 572 K., HGK 2012/4-824 E 2013/305 K ).
Somut olayda davacıların murisinin kullanımındaki uçağın düşmesi 6.12.1998 tarihinde meydana gelmiştir. Davacılar, açmış oldukları davada fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutarak 2.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmişlerdir. Yargılama aşamasında ise 25.03.2013 tarihli dilekçe ile harcını yatırmak suretiyle destekten yoksun kalma tazminatı talebini 82.063 TL olarak ıslah etmişlerdir. Bu ıslah dilekçesine karşı davalı tarafından zamanaşımı def’i ileri sürülmüştür. Görüldüğü üzere davacıların murisinin ölümüne neden olan olay tarihi ile müddeabihin artırıldığı ıslah tarihi arasında (15) yıllık bir süre geçmiştir.
Bu itibarla, somut olaya uygulanması gereken BK.nun 126. maddesinde öngörülen (5) yıllık zaman aşımı süresi ıslah tarihi itibariyle geçmiştir. Bu nedenle ıslah edilen miktarlar için davacıların maddi tazminat isteklerinin zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz edilen hükmün 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 2,895,00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 05/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.