Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/40268 E. 2015/37080 K. 17.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/40268
KARAR NO : 2015/37080
KARAR TARİHİ : 17.12.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı şirket, “… Hastanesi” adlı merkezde 2003 yılına kadar sağlık hizmeti verdiklerini, davalı kuruma bağlı sigortalılara da sağlık hizmeti verilmesi konusunda davalı ile sözleşmeler imzaladıklarını, ne var ki 2002 yılında “neşter operasyonu” olarak bilinen hazırlık soruşturması sürerken davalının, aralarındaki sözleşmeyi feshettiğini, tahakkuk eden alacaklarına da haksız olarak el koyduğunu, sağlık merkezini kapatmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek, verilen sağlık hizmeti nedeniyle ödenmeyen fatura alacaklarının tahsili için başlatmış oldukları icra takibine yapılan itirazın iptalini, %40 inkar tazminatının ödetilmesini istemiş, davacı tarafından aynı konu ile ilgili değişik mahkemelerde açılan 3 adet “itirazın iptali” davası da bu dava ile birleştirilmiş, bilahare davacı tarafça ıslah ile dava talebi arttırılmıştır.
Davalı, “neşter operasyonu” olarak bilinen soruşturma sonucunda, bir takım tıbbi malzemenin sosyal güvenlik kurumlarına yüksek fiyatla satıldığının belirlendiğini, bu kapsamda davacı şirketten faturalarda iskonto yapılıp yapılmadığının sorulduğunu, davacı tarafça iskonto listesinin gönderildiğini savunarak, davanın reddini, %40 inkar tazminatının ödetilmesini istemiştir.
Mahkemece, başlatılan icra takipleri nedeniyle “hüküm” fıkrasında belirtilen asıl alacak miktarları üzerinden her bir dava yönünden asıl alacak üzerinden ayrı ayrı takibe itirazın iptaline, bu miktarlara takip tarihinden itibaren belirtilen oranlarda faiz yürütülmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece yanlış değerlendirme sonucu bu istemin reddedilmiş olması bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.’nun 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bent gereğince davalının temyiz itirazların reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının hüküm başlıklı bölümünün asıl ve birleşen davaların C bentlerinde yazılı “Yasal şartları oluşmadığından taraflar leh ve aleyhine icra tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına bu yöndeki talebin reddine” sözlerinin hükümden ayrı ayrı çıkarılarak, yerlerine “itirazın iptaline karar verilen asıl alacağın %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; yasal koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatı isteğinin reddine” sözlerinin yazılmasına hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 17/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.