Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/40118 E. 2014/35116 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/40118
KARAR NO : 2014/35116
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ : İzmir 2. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 12/08/2014
NUMARASI : 2014/83-2014/1196

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, dosya masrafı adı altında alınan 2.520,00 TL nin faizi ile davalıdan tahsilini istemiş, yargılama sırasında verdiği ıslah dilekçesi ile de talebini 2.820 TL ye yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece,Davanın kabulü ile 2.520,00 TL nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 2009/19-109 Esas ve 2009/123 Karar sayılı ilamında değinildiği üzere, 10.04.1992 tarih, 1991-7 Esas 1992-4 Karar Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olması gerektiğini öngörmektedir. Yargı erkinin görev ve yetkisi, Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İçtihadı Birleştirme Kararlarının bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka, gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır.Öyle ki, İçtihadı Birleştirme Kararında bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir. Ayrıca 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun 297. maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddenin 2. fıkrası ile “Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmü getirilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek Mahkemece, gerekçe kısmında yapılandırma sırasında alınan 596,87 TL, 70,00 TL kullandırım komisyonu, 1.000.00 TL komisyon, 153,13 TL ipotek tesis ücreti, 500,00 TL ekspertiz ücreti, 500 TL dosya masrafı yönünden davanın kabulü gerektiğinden bahsedildiği ve bu kalemlerin toplamı 2.820,00 TL olduğu halde hüküm fıkrasında davanın kabulü ile 2.520,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde karar verildiği, böylece gerekçede tefhim edilen hükme aykırı hüküm kurularak gerekçe ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun 297. maddesi gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.