Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/39944 E. 2014/36712 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/39944
KARAR NO : 2014/36712
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

MAHKEMESİ : Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 29/05/2014
NUMARASI : 2014/161-2014/200

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı bankadan kullandığı konut kredisi nedeni ile kendisinden dosya masrafı vs. isimler altında toplam 2.407 TL. haksız kesinti yapıldığını, hakem heyetine müracaatında talebinin kabul edildiğini, kesintilerin tahsili için yaptığı takibe haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını ve kendisinden haksız olarak kesintiler yapıldığını, tüketici hakem heyetine yaptığı müracaatında da kesintilerin iadesine karar verildiğini, ancak banka tarafından iade edilmediğini, tahsili için yaptığı takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacının takibe konu ettiği 2.407 TL.alacağa ilişkin olarak verilen hakem heyeti kararının delil niteliğinde bulunduğu ve bu alacağın mahkeme ilamına bağlanmadan icra takibi yapılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının, davalı ile imzalanan kredi sözleşmesine dayalı olarak kendisinden masraf vs. adı altında alınan 2.407 TL.nin iadesi için borçlu davalı aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığı, İİK hükümlerine göre örnek 7 ödeme emrinin davalı borçluya tebliği ile borçlunun itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davasını açıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda alacaklı davacının mahkeme ilamı ile hükmedilen alacak bulunmadığından ilama dayalı alacağın ilamsız takibe konu yapılmasından söz edilemez. Alacaklı, herhangi bir gerekçe göstermeden ve dayanak belge ibraz etmeden, alacağı olduğundan bahisle genel haciz yolu ile her zaman ilamsız takip yapabilir. Bu hususun aksine bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Alacağın varlığı ve miktarı da ancak borca itirazın kaldırılması aşamasında tartışılabilir.
O halde mahkemece, alacaklı tarafından ilamsız takibe dayalı alacağın var olup olmadığı hususunda taraf delilleri tartışılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.