Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/39808 E. 2015/31496 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/39808
KARAR NO : 2015/31496
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/04/2014
NUMARASI : 2013/206-2014/149

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, asıl davası ile dava dışı K.. A..’ın ve birleşen dava ile de M.. Y..’ın Bursa 2. İş Mahkemesinin 2011/678 esasında açmış olduğu davada tazminat ödemek zorunda kaldığını, davalı ile arasında akdedilen sözleşme gereğince davalının taşeron şirket olarak hizmet verdiğini ve bünyesinde çalıştırdığı işçilerin tazminatlarını ödememesi sonucu müvekkilinin üst işveren olarak dava dışı şahsa ödeme yapmak zorunda kaldığını, müvekkilinin ödemiş olduğu bedeli davalı alt işverenden rücu etme hakkının bulunduğundan bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla asıl davada dava dışı işçi Kasım’ a ödenen 11.287,35 TL nin birleşen dava ile de dava dışı işçi Melek’ e ödenen 10.370,00 TL nin ödeme tarihi olan 24.09.2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 10,320,73 TL rucüen tazminat alacağının ödeme tarihi olan 24/09/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK 297 maddesi gereğince; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı, belirtildikten sonra, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olduğu belirtilmiştir. Davacı, asıl davanın yanında diğer bir işçiye yapılan ödemenin tahsili için de ayrı bir dava açmış ve yargılama sırasında bu dava dosyası, asıl dava dosyası ile birleştirilmiştir. Mahkemece, sadece asıl dava yönünden hüküm kurulmuş, birleşen dava dosyası yönünden olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Bu hali ile HMK. 297.-298. maddesine aykırı olarak verilen hüküm, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenler ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenler ile de davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 02/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.