Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/39720 E. 2014/35761 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/39720
KARAR NO : 2014/35761
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

MAHKEMESİ : Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2014
NUMARASI : 2013/326-2014/215

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıların murisi Y.. O.. arasında 15/03/2012 tarihinde bireysel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı mirasçıların mirası reddetmediklerini, terekeyi aktif ve pasifleri ile kabul ettiklerini, borçlular aleyhine Bolu 1:İcra Müdürlüğünün 2013/5081 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını,davalıların itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini ileri sürerek itirazın iptalini istemiştir.
Davalılar,davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, Bolu 1.İcra Müdürlüğünün 2013/5081 Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlular E.. A.., G.. O.. ve M.. O..’ın yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile davalı borçlular E.. A.., G.. O.. ve M.. O.. hakkındaki icra takibinin tahsilde mükerrer olmamak şartıyla 13.682,98 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında daire satışına ilişkin sözleşme imzalandığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri gerekse 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı yasanın 23. maddesi ile karar tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Yasanın 73.maddeleri bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın tüketici mahkemesi sıfatı ile görülmesi gerekirken genel mahkeme sıfatı ile görülüp sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birince bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.