Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/39716 E. 2014/35760 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/39716
KARAR NO : 2014/35760
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

MAHKEMESİ : Bingöl 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2014
NUMARASI : 2013/483-2014/377

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile imzalanan 22/12/2010 tarihli daire satış sözleşmesi sonucunda davalının bakiye kalan 9.200,00 TL para borcunu ödememesi nedeniyle davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına ve borçlu aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun Bingöl İcra Müdürlüğünün 2013/1730 E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın, asıl alacak yönünden iptali ile takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE, asıl alacağın %20’i oranı olan 1.840,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında daire satışına ilişkin sözleşme imzalandığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın tüketici mahkemesi sıfatı ile görülmesi gerekirken genel mahkeme sıfatı ile görülüp sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birince bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.