Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/39038 E. 2015/32338 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/39038
KARAR NO : 2015/32338
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2014
NUMARASI : 2014/29-2014/204

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı; davalılardan F.. B.. ve Ö.. D..’ın arsa sahibi oldukları taşınmaz üzerinde davalılardan İ.. H.. ve S.. E.. tarafından yüklenici sıfatıyla kat karşılığı yapılmakta olan inşaatta, bahçe katında 2 nolu daireyi 21.07. 2004 tarihinde 33.000 TL bedelle yüklenicilerden satın aldığını, daireye 10.000 TL tutarında kalıcı masraf yaparak yerleştiğini, ancak daha sonra Küçükçekmece Belediyesi tarafından gönderilen yazıdan daire olarak kendisine satılan yerin esasen projeye göre sığınak olduğu ve boşaltılması gerektiği, aksi halde İskân izni alınamayacağının bildirildiğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 43.000. TL tazminatın 21.07.2004 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, 30.10.2009 tarihli dilekçesi ile dava değerini 93,000 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulü ile, 42.970,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar İ.. H.. ile S… E.. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.  
2-Davacı eldeki dava ile 30.10.2009 tarihli dilekçesi ile dava değerini 93,000 TL olarak ıslah ederek, davalılardan bu miktarın yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiş; mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmekle birlikte, reddedilen miktar yönünden davalılar İ.. H.. ile S.. E.. yararına vekâlet ücretine hükmedilmemiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 12. maddesinde yer alan “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmü gereğince, AAÜT’nin 3. kısmına göre reddedilen miktar üzerinden davalılar İ.. H.. ile S.. E.. yararına ret sebebi ortak olduğundan tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece bu davalılar yararına vekâlet ücretine karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7. maddesi gereğidir.  
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince davacının tüm, davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenle davalılar İ.. H.. ile S.. E..’nin temyiz itirazının kabulü ile temyiz edilen kararın “Hüküm” başlıklı bölümünün 1. Bendinde “davasının” ibaresinden sonra gelmek üzere “kısmen” sözcüğünün eklenmesine, 5. bent olarak “Davalılar İ.. H.. ile S.. E.. kendilerini vekille temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden, AAÜT’nin 3/2. ve 12. maddeleri gereğince hesap ve takdir olunan 5.800,03 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2,50 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, 733,35 TL peşin alınan harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.