Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/38900 E. 2015/36210 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/38900
KARAR NO : 2015/36210
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalıların inşaa ettiği projeden giriş katta daire satın aldığını, teslimden kısa süre sonra evin zeminden su almaya başladığını, pis su borularının sürekli geri teptiğini, ayıbın giderilmesi yönündeki istemlerinden sonuç alamadığını, evin halihazırda bu ayıpla kullanılmasının beklenemeyeceğini ileri sürerek, ödediği satış bedeli 208.800,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece davanın kabulü ile 208.800,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı …arafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, tüketicinin açtığı ayıplı mal nedeniyle seçimlik hakların kullanılması istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın kabulü ile satış sözleşmesi nedeliyle ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan tahsiline hükmedilmiştir. Borçlar Kanunun 101/1 (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 117) maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur.Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı mevcut değil ise anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir. Mahkemece,davadan önce davalının usulüne uygun ihtarname ile temerrüde düşürülmediği gözetilerek hüküm altına alınan miktara dava tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı… nin ikinci bent kapsamı dışında kalan sair itirazlarının reddine, ikinci bent gereğince temyiz olunan hükmün; yalnızca temyiz eden davalı … lehine olmak üzere, 1. fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine ” Davanın kabulü ile 208.800,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, peşin alınan 3.600,00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.