YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3888
KARAR NO : 2014/19686
KARAR TARİHİ : 19.06.2014
MAHKEMESİ : Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/07/2013
NUMARASI : 2013/33-2013/397
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat Y. S. geldi, karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklamasarı dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının kayınpederi olduğunu, kendisi eşiyle Almanya’da oturdukları için, Türkiye’de ev alması için davalıya 30.8.2010 tarihinde 40.000 Euro gönderdiğini, 25.8.2010 tarihli eşine ait düzenleme şeklinde vekaletname de faksladığını ancak davalının 31.8.2010 tarihinde kendi adına taşınmazı tapudan satın aldığını bildirerek önce tapu iptali ve tescile karar verilmesini talep etmiş bilahare ıslah dilekçesi ile taşınmazın üçüncü kişilere satılması nedeniyle artık geri alınması mümkün olmadığından gönderdikleri paranın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacı, kendisinin eşiyle Almanya’da oturduklarını, davalının kayınpederi olduğunu, ev alması için vekaletname ile para havale ettikleri halde davalının evi kendi üstüne aldığını bildirerek , davalıya gönderdiği bedelin tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı, kızıyla yeni evlenen davacının Almanya’da oturduklarını, evlenirken para yardımında bulunduğunu, davacının gönderdiği 40.000 Euronun bu yardım parasının iadesi olarak gönderildiğini, kendisine vekaletname gelmediğini, gönderildi denilen faks numarasının kendisine ait olmadığını, vekaletnamenin kızı tarafından ileride lazım olur diye verildiğini, dava konusu evi bedelinin ödeyerek 122.900 TL ye tapudan satın aldığını, davacının gönderdiği paraya ilişkin dekontta herhangi bir açıklama yapılmadığını, bu miktara ev alınamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalının “düğün masrafı olarak verdiğim paranın iadesi” şeklindeki savunması bağlantısız bileşik ikrar olarak değerlendirilip ispat yükü bu konuda davalı tarafa yüklenerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Davacı ve davalı arasında kayınpeder damat ilişkisi bulunması nedeniyle kural olarak aralarındaki alacak davasının tanıkla ispatı mümkündür. Nitekim dinlenen davalı tanıkları, davalının kendi parasıyla ev aldığını, ev alınırken damada alındığı hususunun geçmediği beyan etmişlerdir. Davacının davalıya gönderdiği, 30.8.2010 tarihli dekontta gönderilme sebebi açıklanmamıştır.Kural olarak havale bir ödeme vasıtası olduğundan bu dekonta dayalı olarak alacak isteminde bulunulması halinde ispat yükü davacı tarafa aittir. Davalının “düğün masrafı olarak verdiğim paranın iadesidir” şeklindeki savunması, bağlantısız bileşik ikrar değil, bağlantılı bileşik ikrar niteliğinde olup ispat yükünün yer değiştirmesine sebep olmaz.Bu durumda davacı taraf, davalı kayınpederine ev alması için para havale ettiği halde evi kendi üzerine aldığı iddiasını yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Mahkemece, ispat yükü ters çevrilerek davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 5.274,00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.