Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/38354 E. 2014/35204 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/38354
KARAR NO : 2014/35204
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

MAHKEMESİ : Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
TARİHİ : 14/07/2014
NUMARASI : 2014/297-2014/531

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı; davalı banka ile Konut Destek Kredisi Sözleşmesi imzaladığını, dosya masrafı ve yapılandırma bedeli adı altında kendisinden tahsil edilen ıslahen 4.424,85 TL kesintinin, tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tarafına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin faiz türüne göre, davacıdan kredi borcunun erken kapatılması halinde erken kapama ücretinin tahsilinde yasal olarak hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte uygulamada sık rastlanıldığı üzere; kredi borçlularının kredi taksitlerinin erken ödenmesi noktasında bir talepleri bulunmadığı halde, faiz oranlarındaki düşüş nedeniyle, bankalarca yeni faiz oranları üzerinden ödeme miktarları ve tarihlerinin yeniden yapılandırılması yoluna gidildiği, bu işlem yapılırken bir kısım bankalar tarafından ek sözleşme adı altında bir sözleşme tanzim edildiği, bir kısım bankalar tarafından ise eski sözleşmenin feshedilerek yeni bir sözleşme tanzim edildiği bu işlemler esnasında ise kredi borçlularından
farklı isimler altında ücretler tahsil edildiği anlaşılmakta ise de, yeniden yapılandırma işleminin yasada belirtildiği şekilde bir erken ödeme niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı eldeki dava ile kendisinden tahsil edilen bedel içerisinde yeniden yapılandırma ücretinin bulunduğunu, kredinin erken kapatılmasının söz konusu olmadığını, belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiş ise de; davalı banka vekilinin cevap ve temyiz dilekçesinde 27.01.2011 tarihli yapılandırma işlemi sırasında davacıya ait kredi ana para borcunun 48.000,00 TL iken yeni faiz oranları üzerinden yeniden hesaplanması sonucu 42.142,90 TL’ye düştüğü ve fakat hesap hareketlerine sehven 40.000,00 TL olarak yansıtıldığı ve aradaki farkın davacının hesabından karşılanarak açıklamasının da “refinansman işlemi” şeklinde sisteme girildiği iddiası yer almaktadır. Mahkemece, davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra gerek görüldüğü takdirde konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden, yapılan işlemin ve tahsil edilen bedelin niteliğinin yapılandırma ücreti olup olmadığı hususunda rapor da alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 75,60 TL harcın istek halinde iadesine, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.