YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/37826
KARAR NO : 2015/31457
KARAR TARİHİ : 27.10.2015
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı Toki Başkanlığı vekili avukat…….ile İhbar Olunan ….Genel Müdürlüğü vekili avukat …… geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 1989 yılında Bulgaristan’dan zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye geldiğini, ….. bakanlığınca hazırlanan göçmen evleri projesi kapsamında borçlandırılarak konut satın aldığını, bu bağlamda 10,00 TL peşinat ödediğini, bu ödemenin konut maliyetinden düşülmesi gerekirken düşülmediğini ileri sürerek, bu ödemenin güncelleştirilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’nın yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş, ıslah ile talebini 10.845,03 TL’ye çıkartmıştır. ….. Tüketici Mahkemesinin 2012/5796 esas 2013/699 sayılı dosyasında açılan ek davada da, peşinatların mahsubunun yapılmadığından bahisle 2.126,68 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, bu dava da asıl dava dosyası ile birleştirilmiştir.
Davalı, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu ve davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının yaptığı peşin ödemenin borcundan mahsup edilmediği gerekçesiyle, 10,00 TL ödemenin güncellenmiş değerinin 10.845,03 TL olduğuna ilişkin bilirkişi raporu esas alınarak bu meblağın davalıdan tahsiline kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 07.03.2012 tarih 2011/19765 esas 2012/5733 karar sayılı kararı ile; “… ödenmesi gereken taksitlerden mahsup işlemi yapılıp yapılmadığı dosya içindeki ve emsal dosyalardaki listeler ve yazışmalar değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir.” gerekçesiyle hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş, hüküm bu kez davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, ….. Bakanlığı koordinatörlüğünde yapılan göçmen konutlarından daire satın aldığını, ilerde maliyet hesabından mahsup edilmek üzere 10.00 TL peşinat ödediğini, ödenen peşinatın tapunun devri ve borçlanma sırasında mahsup edilmediğini ileri sürerek ödenen peşinat bedelinin tahsilini istemiştir.
Uyuşmazlık, davacının yaptığı peşin ödemenin maliyet hesabına göre borçlandığı anlaşılan davacı borcundan mahsup edilip edilmediği hakkındadır. Mahkemece, bozma ilamına uyularak bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 28.11.2012 tarihli bilirkişi raporu ile; davacının 20.04.1993 tarihli Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu borçlandırma senedi ile 12.230.795 TL, 21.04.1993 tarihli Avurupa İskan Kredisi borçlandırma senedi ile 76.709.435 TL olmak üzere toplam 88.940.230 TL borçlandırıldığı, davacıya verilen konutun maliyeti ile davacının borçlandırıldığı tutarların aynı olduğu, davacının 20.06.1991 tarihinde inşaatın maliyetinden düşülmek üzere yatırmış olduğu 10.000.000 TL sının inşaat maliyetinden mahsup edilmediği belirlenmiştir. Bozma ilamına uyulduktan sonra yaptırılan ve yukarıda belirtilen bilirkişi raporunda mahsubun yapılmadığını belirtmesine rağmen mahkemece, bilirkişi raporu dikkate alınmadan sadece celbedilen yazılar ve belgelerdeki soyut ifadeler ve emsal dosyalar üzerine varsayıma dayalı olarak ödenen peşinatın mahsup edildiğinin kabulü yürürlükteki mevzuata ve evrensel hukuk ilkelerine aykırıdır. Bu durum Anayasa Mahkemesi’ nin 17.07.2014 tarih ve 2013/4495 Başvuru sayılı ilamında da açıkça belirtilmiştir. O halde mahkemece, ödenen peşinatın mahsup edilip edilmediği yönünde gerekirse, tüm belgeler üzerinde taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, ödenen peşinatın mahsup edildiği somut olarak kanıtlandığı takdirde davanın reddine şayet mahsup işlemi somut olarak kanıtlanamıyorsa davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucunda yanlış gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2.bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.