Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/37785 E. 2014/35536 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/37785
KARAR NO : 2014/35536
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

MAHKEMESİ : Bursa 2. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 08/05/2014
NUMARASI : 2013/533-2014/1482

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile aralarında 9500 TL bedelli devre mülk sözleşmesi yaptıklarını, ancak kendisine arsa tapusu verildiğini, devre mülkten yararlanamadığını ileri sürerek sözleşmenin iptali ile 9500 TL’nın tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, devre mülk sözleşmesine konu dairenin dönem irtifak tapusunun davacıya devredildiği, sözleşmenin feshedilmesi halinde tapununda iptalinin gerekeceği, bu durumun taşınmazın aynına ilişkin bulunduğu, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, dosyanın Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla Afyonkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalı şirket arasında 30.06.2009 ve tarihli devre mülk sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin konusunu teşkil eden tapunun davacıya devredildiği husunda taraflar arasında ihtilaf olmayıp bu husus mahkemeninde kabulündedir. Mahkemece, sözleşmenin iptal edilmesi halinde tapununda iptalinin gerekeceği, taşınmazın aynına ilişkin değişiklik içerecek davanın taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekeceği kabul edilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. Hemen belirtmek gerekirki, davacının eldeki davadaki talebi sadece sözleşmenin feshi ile uğradığını iddia ettiği maddi ve manevi zararlarının tahsiline ilişin olup, tapu iptal ve tescil gibi taşınmazın aynına ilişkin bir talebi bulunmamaktadır. Öte yandan yargılama esnasında da taşınmazın aynına ilişkin araştırmayı ve tartışmayı gerektiricek bir hususta yoktur. Bu itibarla, eldeki davanın taşınmazın aynına ilişkin dava gibi değerlendirilmesi mümkün değildir. Hal böyle oluncada mahkemece görevli ve yetkili mahkemede açılan eldeki davanın esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekir. Mahkemenin değinilen bu yönü gözardı ederek yanlış şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.