Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/3723 E. 2014/18313 K. 09.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3723
KARAR NO : 2014/18313
KARAR TARİHİ : 09.06.2014

MAHKEMESİ : Bucak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/10/2013
NUMARASI : 2011/457-2013/541

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı şirketin ürettiği 16.000 adet karpuz fidesini 17.05.2011 tarihinde davalı kooperatiften 15.360 TL bedelle satın alarak hemen dikimini yaptığını,bu fidelerin kuruması üzerine ilçe tarım müdürlüğüne yaptığı başvuru üzerine 24.05.2011 tarihli rapor düzenlendiğini,bu raporda fidelerdeki kurumanın aşı noktasının üst kısmındaki erimeden kaynaklandığının tespit edildiğini,bunun üzerine Karapınar tarım kredi kooperatifi ile birlikte BATEM’e örnek gönderdiklerini,yapılan analiz sonucu meyve lekesi ve fusarium tespit edildiğini,,taşınmazında yaptırdığı mahkeme tespiti sonucu zararının 40.145 TL olarak tespit edildiğini ileri sürerek; 25.000 TL maddi zararının davalıdan tespit tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … fide ….A.Ş. savunmasında; dava konusu fidelerin kurumasının davacı tarafından tekniğine uygun ve süresinde dikim yapılmamasından kaynaklandığını, BATEM raporunun davacının satın fideleri satın aldığı kooperatif tarafından yaptırılmadığını ve buna davacının delil olarak dayanamayacağını, kaldı ki laboratuvara teslim edilen ürünün kendilerine ait olduğunun anlaşılamadığını,bu hastalıkların topraktan bulaştığını, üretimden kaynaklandığının ispat edilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı kooperatif savunmasında; üreticinin diğer davalı şirket olduğunu kendilerinin aracı olması nedeniyle sorumlu olmadıklarını savunmuştur.
Mahkemece dava konusu fidelerdeki hastalığın davalıların kusurundan kaynaklandığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalı şirket tarafından üretimi yapılarak diğer davalı kooperatif aracılığıyla davacıya satışı yapılan karpuz fidelerinin tarlaya dikimi sonrasında kuruması nedeniyle oluşan davacı zararının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafından satın alınan karpuz fidelerinin tarlaya dikimi sonrasında kuruduğu,aynı şekilde davalılardan aynı fideleri satın alan başka çiftçilerde de aynı durumun ortaya çıkması üzerine ilçe tarım görevlileri tarafından ürünün dikiminin yapıldığı tarlalarda ve dikilmemiş halde muhafaza edilen fideler üzerinde yapılan incelemeye ilişkin düzenlenen 24.05.2011 tarihli tutanakta dikimi yapılan fidelerin dikiminde herhangi bir hata bulunmadığı,gözle yapılan muayenede anaç ve kök bölgelerinde bir hastalık ve zararlı etmeninin tespit edilemediği,kalem kısmının kuruduğu, dikimi yapılmayan fidelerin ise aşı noktasının üst kısmında erime gözlendiği,kurumanın bu erimeden kaynaklandığı kanısına varıldığı,kesin teşhis için laboratuvar incelemesi yapılması gerektiği belirtilmiş olup,davacı tanıkları tarafından dikimi yapılan fidelerde erime olduğunun teyit edildiği, aynı tarihli dava dışı bir başka köydeki karapınar Kooperatifi tarafından BATEM’e gönderilen numuneler üzerinde yapılan inceleme sonucu bakteriyel meyve lekesi ve fusarium tespit edildiğinin rapor edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacıya ait tarlaya ekimi yapılan fidelerdeki kurumanın hangi sebebten kaynaklandığının tespiti amacıyla yargılama aşamasında ziraatçi bilirkişi tarafından düzenlenen ilk raporda; ürünlerdeki hastalığın meyve lekesi ve fusarium hastalıklarından kaynaklandığının anlaşıldığı ancak bu hastalıkların topraktan mı yoksa fide ile mi taşındığının tespit edilemediği rapor edilmiştir. Mahkemece bu raporun yeterli tespitleri içermemesi nedeniyle yeniden ikinci bilirkişi heyet raporu alınması cihetine gidilmiştir. İkinci bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan ve karara esas alınan bilirkişi raporunun da dava konusu fidelerdeki hastalık çeşidine ve oluşma sebebine ilişkin olarak karar vermeye yeterli tespitler içermediği, eksik ve yetersiz raporun bu haliyle hükme dayanak alınamayacağı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece daha önce bilirkişi heyeti oluşturulan Çukurova Üniversitesi dışında, üniversitelerin ziraat fakültelerinin bu hastalıklar konusunda uzman bölümlerinden bilirkişi heyeti oluşturularak, oluşacak bilirkişi kurulundan taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekir. Mahkemenin değinilen bu yönleri göz ardı ederek eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 9.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.